... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

Yokyer

Hani "şu işi yapmaya harcadığın zamanı derslerine harcasan şimdiye bilimadamı olmuştun" diye bir düz mantık var ya... Bize ters o mantık. Fakat şöyle bir gerçek var ki, şu "kitap okuyamıyorum abi yea" dediğimiz ve bunun üstüne konuştuğumuz zamanların tümünde kitap okusak yavaş yavaş bir kitap bitirmiş olabilirdik gerçekten.

Bugün Onurlu ile konuştuğumuz bu konuyu, tam bu noktada balla kesip eve dönerken en son söylediğim şeyi düşündüm "tatilde bir kitap bitirdim sadece." Aslında az, benim için az ama olsun, istediğim kadar okudum. Işığım olsa geceleri de rahat rahat okuyabilirdim belki ama bir fenerin dibinde, iki büklümken zor oluyordu. Çocuk Kalbi de değilim neticede, iç paralayamam.

Olsun yahu, bir kitap bir kitaptır, hem kafam güzeldi ben nerelere gittim nerelere...
Öyle yerlere gittim ki, yoktular.

(04 Ocak 2011, İstanbul)

"O anda, sanki Leicester Meydanı'ndaki Odeon'un dev ekranında izliyormuş gibi, açık ve kesin bir şekilde onu gördü: hayatının geri kalanını. Bu gece Bilgisayar Hizmetleri'ndeki kızla eve gidecek, sevişeceklerdi; yarın cumartesi olduğu için sabahı yatakta geçireceklerdi. Sonra kalkıp birlikte Richard'ın kutularındaki eşyaları çıkaracak ve yerleştireceklerdi. Bir yıl, ya da daha az bir süre içinde, Richard Bilgisayar Hizmetleri'ndeki kızla evlenecek, bir terfi daha alacaktı; biri kız biri oğlan iki çocukları olacak ve banliyöye, Harrow'a ya da Croydon'a ya da Hampstead'e ya da çok, çok uzaktaki Reading'e taşınacaklardı.

Fena bir hayat olmayacaktı. Bunu da biliyordu. Bazen yapabileceğiniz hiçbir şey olmazdı."

Artık pek de yakın olmayan bir arkadaşın bizi nişanına davet edeceği endişesini üstümüzden atamadan, bir arkadaş daha mutlu haberi verdi dün: Yılbaşı gecesi bizi bırakıp evine dönerken Salacak'ta durup kız arkadaşına evlenme teklif etmişti.

Onlar için mutlu oldum, ve işte o kadar.

Böyle haberler bana, şu an yaşadığım hayatı aslında sevdiğimi hatırlatıyor. Başka türlüsünü nasıl da istemediğimi. Tek konusu kocası olan insanlardan hazzetmediğimi. Ya öyle olursam diye korktuğumu. (Ama yok lan, olmam dimi ben öyle? Olmam bence.)

Evlenme teklifleri, düğün planları, "gelecek yılbaşında Bursa'da bizdesiniz"ler gırla ve bana fenalık geliyor.

Şu yalnızlık nanesi olmasa, biriyle beraber olmak vallahi çok saçma.

"Hiçbir şey" dedi Richard. "Gerçekten hiçbir şey istemiyorum. Hem de hiçbir şey." O anda bunun ne kadar doğru olduğunu ve ne kadar ürkütücü bir şey haline geldiğini fark etti. "Her zaman istediğin bir şeye hiç sahip oldun mu? Ve sonra onun istediğin şey olmadığını anladın mı?"

Elinde hiçbir şey kalmadan -eşya, ev, anı ama başkalarında sana dair bir anı- başka bir yere yolculuk...

"Ne güzel olurdu" dedim. Oysa ne olacaktı işim, anılarım, onlarca yaka kartım, ENSO hediyemin arkasında yazanlar, yıllıklarım, günlüklerim... Ne çabuk bıraktım özenle biriktirdiklerimi?

Aslında mutsuz değilim, her şey olması gerektiği gibi oldu, öyle içten bir "keşke"m yok, kendi elimden gelenler için en azından. Ama yine de hayatımın oksijeni hızla tükeniyor, hissediyorum. Nefes almak zorlaşıyor. Sorguluyorum, şaşırmıyorum, çünkü biliyorum.

Ama hep de sorgulamıyorum.
Hep sorgularsam, bir gecenin bulutsuzluğu için nasıl şükredebilirim?
Nasıl hala şaşırabilirim?

Tüketene kadar içime çekesim var bu hayatı, doğal teneffüs. O arada, bu hayatı olduğu gibi kabullenmemi sağlayacak, beni bu basitlikte (bu basitlikle) mutlu edecek olanı bulursam, ne ala.

Yoksa ben de pılımı pırtımı isteyenlere dağıtıp, öyle yok olmak istiyorum.

"Aşağı İstanbul" kabulümdür.


(19 Kasım 2010, Fethiye - İstanbul yolu)

2 yazmadan duramayan var!:

croydon veya hampstead e goturucekse olmasin ztn.. hahaha
..
belkide hicbir seyi cok istememeli veya.. hicbir seye oldugundan fazla anlamlar yuklenmemeli..
ama huy bu karakter bu, ates ve su burclari bu.. we all love the drama, its in our blood.
hayat guzel (di mi) bella.. sen ben biz onlar

ps: ozledim.. gorusmek gerek

 

huy bu, karakter bu vecmi, dedigin gibi. napalim huyumuz kurusun.

abi burdasin ve gorusemiyoruz, napicaz...

 
Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!