... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

do I wanna know?

tüm aşk hayatımın -ki velayeti sadece bendedir- özeti şu cümle:

"do I wanna know if this feeling flows both ways?"



yok. artık istemiyorum.




Gerçeğe hoşgeldiniz?

"Gençler, size ne zaman gerçek hayatınızın işte şimdi başladığını söylerlerse, aslında bitirdiğinizin Gerçek Hayat olduğunu hatırlayın."

Emre Yılmaz, Genç Bir İşadamına



 

Alaçatı 042017


- Denize girdim, 2017'de ilk.

- "Yaradana" Kurban'a tekme tokat giriştim.

- Varlık'la şerefeleştim Zeyyat'ın gıyabında. Kapağında adım yazıyordu.

- Daha az kalabalık olsa "yine bi derece" 8. Alaçatı Ot Festivali'ni gördük. Arapsaçı diye bir ot varmış. Rakı kokuyor.

- 2 küçük kitap çevirisi, 1 çeviri bitimi, yenilenen Mahmut'umuzun ilk yazısı, her gün 1 Uplifers yazısı - e daha ne?

- Fotoğrafları telefona attım, telefonu sonunda güncelleme gibi türlü çeşit angarya bitti.

- 2 mangal, 1 de elektrik kesintisi ile mecburi mangal, 1 rakı sofrası, adapsız rakı listesinin halka arzı.

- Çaldığım müziklere bayılan -hep- kadınlar!

- Pek çok kokteylli 1 Disco gecesi ve asla gelmeyen sarhoşluk.

- Kaçırılan bir düğün ile, 1 eski sevgili ve onun yeni eşi, 1 eski sevgili olmayan adam ve onun yeni eşi, 1 eski soru işareti ve onun müstakbel eşi.

- Anlatılınca da komik olan karikatürler.

- TamTeçhizatlıKameramanCevatKellecilik.

- Güzel bir kahvaltı, incir reçeline bayılmak, İncir Reçeli'nden hazzetmemek.

- Sonu görülemeyen dizi bölümleri, filmler... Ama tekrar Walter Mitty. Dönüş yolunun güneşi batırma albümü.

- Arkada Çalıyordu.

(Arkada hep Çalıyor.)

#LegalizeIt

Şemsi İnkaya'nın "Bizim Kız" gibi zengin oğlan / zengin görünümlü kız filmlerinde yaptığı bir iş vardır. Bizim gibi seksenküsürlüler için ne idüğü belirsiz olan, ama bir şekilde, meslekleri sınıflandırmaya yetkili abiler tarafından kutsal addedilmediğini içten içe bildiğimiz bir iştir bu. Hani elinde hep bir torba vardır, sallar onu sürekli, torba şıkır şıkır eder... Hah, işte o tombalacılık imiş. Peki ben ne sanıyordum Şemsi İnkaya'yı? Torbacı! 


Torbacılık diye bir iş olduğu çalınmış ya kulağıma "insanlar esrar içiyomuuuuş!" zamanlarında, ben de parçaları farkında olmadan birleştirmişim işte. Bu işin o işle ilgisi olmadığını anlayana kadar epey bi günahını almışımdır, İnkaya'nın değilse de senaristin. Adama bak ya, demişimdir, İstanbul'un orta yerinde, hem de gündüz gözü torbacılık yaptırıyor Şemsi Amca'ya!

Bu da böyle bir anımdır. Legalize It diye el sallayarak ayrılıyorum burdan.


GIF'i film fragmanından aldığım ekran görüntüleriyle yaptım, yani kaynak "Bizim Kız".

Hemofili değilim.


"Peki, deyip bırakamazsın sen" dedi bir arkadaşım geçenlerde. Doğru, geçemem.

Hiçbir şeyi kısa kesmeyi beceremedim.

Peki deyip bırakamam. Tam bir cool gibi üç kelimelik tweetler atamam, hele de bir şey anlatasım varsa, seller götürür her yeri. Kendimi açıklarım sürekli, şunu şu yüzden yaptım, bunu bu yüzden düşündüm; o şöyleydi, demek ki bu böyle. Kimseye açıklamazsam kendime açıklar, kimseyle konuşmazsam kendimle konuşurum. 8 aydan kısa ilişkim yoktur (ergenlik dahil). Olup bitmiş bir şeye aylarca, olup bitmiş bir kişiye yıllarca üzülmüşlüğüm vakidir. 3 saniyelik ses kayıtlarım olmaz. Giriş / Serim bölümlerimi tekrar okuyunca en az ikiye ayırırım. Hiç tanımadığım insanlara uzun e-maillerle yanıt veririm. Hiç tanımadığım hadsizlere uzun yorumlar döşeyebilirim. Fotoğrafların altını doldururum. Profilimi doldururum. Çalma listelerinin açıklama bölümlerini doldururum. Çok uzun, kendimi bile bıktıracak kadar uzun süre boyunca aynı kişiden hoşlanabilirim.

Ve tabi ki tüm bunları bir önceki cümlenin hatırına yazdım.

///

Hemofili değilim, allahtan. Benimki tamamen psikolojik.






Yanlış.

_ Senin kadınlığın doğru değil.
_ ...
_ ...
_ Doğru.


(bu aralar, İstanbul)

VR

Çal: https://open.spotify.com/track/5dGWwnkTaiQGqZBtcBnmCc


Dışarı, hava hala aydınlık ve benim kafam güzelken çıkmanın iyi yanları da var. Una Noche en Napoles dinleyerek çıktım kapıdan. Tamamen planlı bir şey değildi ama tamamen tesadüf de değildi; ilk birkaç şarkıyı bilerek atlamıştım.

Bazen böyle Santana'dır, Caro Emerald'dır, Guadalupe Pineda'dır, o havalarda oluyorum. Bir yerlere yolculuk ediyorum; gözümü kapadığımda oradayım işte, bir tabloya bakar gibi değil, sanal gerçeklik gibi içindeyim. Yukarıdan aşağıya, soldan sağa, çengel bulmaca. Etrafıma bakıyorum, bavullar, mutfak, kitaplık, masa, balkon, deniz, koltuk, minder, deniz, koltuk, deniz, şömine, bavullar. Avize var mıydı, yok muydu hatırlamıyorum ama olmamasını seçiyorum ve olmuyor; orada avize yoktu ki zaten?

Pastel rengi, uzunca bir çan eteğin üstüne ince bir bluz giymişim, saçlarımı toplamakla toplamamak arasında kararsız kalıp sonunda açık bırakmaya karar vermişim, salonundan, balkonundan, her yerinden deniz görünen, kapısı hep açık bir dairenin mutfağında, yalınayak, müzikle birlikte hareket ederek kahvaltı hazırlıyorum. Herkes bir yerlerde, uyukluyor filan. Ekmek kızartıyorum pam pam pam. Domates doğruyorum fım fım fım.

Saat kaç umurumda değil. Hangi gün, umurumda değil. İstanbul'da ne olmuş, umurumda değil. Saçımı biraz kestirsem mi? Uçları çok uzadı. Ufacık bir hayat lazımmış bana, bir ara fazla abartmışım. Biraz daha yemek pişirmem lazım, hep bulaşık hep bulaşık olmaz. Şarkı değişmesin, geri alayım. Peynir de çıkarmak lazım. Salatalık kalmış mıydı ya? Dans etmeyi özledim. Keşke dans etsek. Burada, mutfak ortasında. Hep çok minik şeyler lazım oldu bana.

"Ben de çay demleyeyim."

Çok minik şeyler.



Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!