Hem ben hayalkırıklıklarımı olgunlukla karşılıyormuşum, öyle dedi bir lise arkadaşım. Uzaktan bir arkadaşım sayılır; o yüzden söylediği ilginç. Ama güzel.
Mutluluk mavi çocuk; biraz blue yani, kabul. Lakin imkansız değil. Tek bir şarta da bağlı değil; ya da şartların hiçbiri yeter şart değil. Tek parametreye indirip tüm mutluluğumu, menopoz teyzeymişimcesine hee hee denip geçilmesine ihtiyacım yok (vallahi yok ayol).
Bakın ben bugün neden iyi hissediyorum kendimi (Türk müziği öldü diyenlere de duyurulur): Sırayla Can Bonomo, Melis Danişmend, Büyük Ev Ablukada, Sakin, Müslüm Gürses (Yalan Dünya adlı yeni albüm çıkmış ha-ha!!) ve Yasemin Mori dinledim çünkü. Üstüne de Sertab Erener - Buda cilası. Ve kendimi her şeye kadir hissediyorum. Sokakta hafiften sekerek yürüyen güzel kadın gibi hissediyorum. Güzel olmak umrunda değildir ya o kadının, işte o tarz.
Ben bugün kalkıp müziklerimle okula filan gider daha da iyi olurum icabında.
Kendimi iyi hissedişimden ilham alınız rica ediyorum. Herkes için iyiyim ben, herkes daha iyi olsun diye de iyiyim biraz da. Bir iyiyim, hepimiz için.
Bu da yeterli olmalı artık.
(27 Ocak 2011, İstanbul)
2 yazmadan duramayan var!:
pek bi ironik aslinda ya da ben algida secilik yapiorum.. i ve got the blues..
sen iyi ol. biz iyi olalim abislerim..
mutluluk mavi çocuk der ahmet kaya ama ben de senin gibi düşünüyorum; biraz blue işte. bilerek yazdım bebeyim. boşuna demiyorum beni bi sen anladın diye :)
Yorum Gönder