
Şimdi bir dizi koyup televizyona, kendime kahvaltı hazırlayacağım. Acele etmeden çay içeceğim. Sonra da kahve.
Ben buraya aidim, burası benim, ne güzel. Hiç kalksam mı, gitsem mi, kalsam mı derdim olmadan; "evi doldurma" veya "eve doldurma" konsepti kendime dair olarak sadece...
Hadi bakalım, saat 3'te de olsa gün başlasın artık. Gün, ve bundan sonrası için beni üzen şeyleri düşünmeme, yazmama kararım. Yazmayacağım, elimden çıkınca gözümde büyüyor; diğerlerinin ağzından çıkınca gözünde büyüdüğü gibi. Beyza'nın lafı, ve kesinlikle doğru. İlla yazacaksam, belki bir karakter kazandırmaya çalışırım. Öyküleştirmeye örneğin. Birinci tekil kişiden üçüncüye geçişte abartı da artacaktır. Kendimi, gördüğüm, yaşadığım, hissettiğim şeylere dışarıdan bakmaya zorlayacağım.
Bakalım iradem nereye kadar dayanacak :)
(08 Ocak 2011, İstanbul)
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder