abi, ev abi, ev ev güzel ev abi ya!
üç gündür internetin delirtircesine rezil olduğu bir uludağ otelinde (çünkü bir uludağsına iş için giderseniz otelde internet lazım olur, artı, internet lazım olacak zaman olur) sürünüyorum. erke bugün "dinamo fm'in çekmediği yerde medeniyeti sorgularım" gibi bir şey yumurtlamış. ben de havada uçan internetin bilgisayarıma uğramadığı yerde medeniyeti sorgularım arkadaş. sutton holiday inn bir, uludağ grand yazıcı iki.
şimdi eve ulaştığım için ekstra mutlu olduğumu kestirebilirsiniz.
kafamı toplamış ve internet bulmuşken evden çıkmamak istiyorum. zaten biletler yeterli mi bilmiyorum, sorgulayacak mecalim de yok, özlemişim evimi. hani biletler beleş olunca ilk "ben geliyorum!" diye zıplayanlardan olmanın ve "ooo parayı buldunuz ya her okasyona gidin ulan piçler" tadında bi lafı vaktiyleparayıbulmuşlardan yemenin bir anlamı kalmıyor ya...
amaaan, neyse ne be.
gitmeyi istemeyen tarafım isteyen tarafı dövdü abi, yarım yatağa uzanınca öbür yarım kalkamıyor. bir yanım tembel, bir yanım enerjik. ayrıca dört yanım üzgün, bir yanım meraklı (sadece olan biteni izlemek ve kıkırdamak için), o yüzden oi va voi de bensiz söyleyiversin. yalnız hora'yı benim için söylesinler. orada hora'yı benim için söyleyecek kimse yok. vecmi olsa onu görevlendirirdim bu iş için. biçilmiş kaftandır. hint kumaşından kaftandır hem de.
kafam çekmiye. yemin ediyorum kafam çekmiye ama neyi, kendimi kanıtlamanın artık hiç umurumda olmadığı bir yerde kendimi kanıtlamak için uğraşıyor gibi gözükmüş olmayı mı, sürpriz yumurta sunumları veya 50 kişinin karşısında birden yokoluveren son dakika slaytlarını mı, bunların hiçbirinin aslında kafanın çekmeyeceği sazlı sözlü şeyler olmayışını ve benim inatla bu cümleyi uzatışışımı mı...
hah.
görünen o ki evimle birlikte klavyemi de özlemişim.
(20 Ocak 2011, İstanbul ulan!)
Kalbim Unutmuyor
3 hafta önce
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder