Samimiyetinizin bir yere kadar olduğu, kimsenin şöyleymiş böyleymiş diye durduk yere bahsetmediği, sizin de anlaşılmasın diye soramadığınız adamın askere gitmesi hiç hoş değilmiş, hiç.
Yaşıyor mu, iyi mi, keyfi yerinde mi, dışarı çıkıyor mu, siz gidebiliyor musunuz... Bilinmiyor.
Kafanız atıp aradığınızda telefonu kapalı, e adam er, asteğmen değil ya! İnternet yok, feysbuk yok, twitter yok...
Mektup? Yok canım!
...
Hof.
Kalbim Unutmuyor
3 hafta önce
4 yazmadan duramayan var!:
Allah sabır versin. O da sizi düşünüyor mudur acaba?
Adı konmamış yakınlıkların hepsinde bu sancılar var işte :(
Gene de ben derim ki mektup neden olmasın?
Askere giden bir mesai arkadaşım, gittikten 10 gün sonra bana yazmaya başlamıştı. Hem çok şaşırmış, hem de çok sevinmiştim. Sonra ben yurtdışına gittim, o evine döndü. Adreslerimiz değişti ama yazışmalarımız devam etti.
Sonuç; her zaman isimsiz kaldı, ama anlamı benim için hala çok büyük...
iLhan; açıkçası sanmıyorum :)
Sokak Kedisi; o kapı bana gitmeden kapandığı için mektup olmaz. Ben kendi kendime merak ediyorum, öyle. Karşılığı olsa, askere gitmeden önce görürdük bunu.
Anladım. Bence o kapı kapanmıştır çünkü açılacak yeni kapıları görebilmen ve sen istemediğin sürece kapanmayacak kadar samimi yüreklere ulaşabilmen için özgür kalman gerekmiştir.
Gelecek güzel gelsin,
Sevgiler
Yorum Gönder