... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

naçizane: Fotoğrafçılık değil, Fotoğraf Edebiyatı

Boyunda fotoğraf makinesiyle dolaşmanın insanlarda turist etkisi yarattığı yıllardı. Daha önce hiç binmediğim bir otobüsle (gizemli bir sanat yolculuğu) şehrin kenar mahallelerine gittim. Varoşları siyah beyaz yakalayarak fotoğraf sanatını kırbaçlamaya hevesliydim. Ulaştığım mahallenin havası beni gerçekten etkilemişti. "Dik yokuşlardan çıktım, ara sokaklara girdim, kara bakışlı adamların oturduğu kahvelerde demli çaylar içtim..." diyecek kıvamdaydım. Fotoğraflarım için çocukların sümüklü olanlarını, yaşlı teyzelerin yüzü buruşuklarını ve evlerin sıvası en döküklerini (fotoğraf duvarı) tercih ediyordum. İçimdeki teatral ses, buruşuk, dökük ve sümüklü olanın daha sanatsal olduğunu söylüyordu. Gerçekten de 'sıvası dökülmüş bir evin kapısında oturan yaşlı teyze ve onun yanında ekmek yiyen sümüklü bir çocuk' görüntüsü çekmeyi başardım. Zincirleme sanat tamlaması yapmıştım, çocuğun yalınayak olmaması haricinde istediğim bütün öğeler yan yana gelmişti bu karede. Bu fotoğrafı çektikten sonra halka karıştığı için gururlanan bir şehirlinin gereksiz coşkusuyla "İyi günler teyze" dedim. Buruşuk teyze beni bir süre süzdükten sonra "Kimsin sen?" dedi. "Yanlış anlamayın, fotoğraf çekiyorum" dedim. "Fotoğraf falan lazım değil bana" diyerek kafasını çevirdi. Nefis bir fotoğrafım ve arkadaşlarıma anlatacağım hiç yoktan bir anım olmuştu. Fotoğrafıma "Yaşlı Kadın" ismini verdim.

(Fırat Budacı, Uykusuz, No:131)

Korprıt kafanın olmazsa olmazlarından bir boş zaman aktivitesi irdeleyeceğiz bugün: Fotoğraf Edebiyatı.

Ofisin fotoğraf çekme ve o fotoğrafları belli yerlere yükleme sorumluluğunu uzunca süre taşıyan biri olarak itiraf etmem gerekir ki, ben fotoğraf çekmeyi bayağı seviyorum. Ama insan fotoğrafı çekmeyi seviyorum; bakınca o anı hatırlatan fotoğraflar, daha çok da insanların çekildiklerini fark etmediği, rol yapmadığı, fotojenik olmadılarını onlara hatırlatmayan alabildiğine doğal fotoğraflar...

Bununla ilgili geçenlerde okuduğum güzel iki cümleyi paylaşasım var:

"Ve gerçekten insanlar öldüğünde geriye sadece fotoğraflar kalıyor.
Her fotoğrafta o kişinin yaşadığı bir gün."
(yazı için bkz.)

Biraz karamsar da olsa, benim sebebim bu. İnsanlar öldüğünde, veya basitçe, aradaki bir şeyler öldüğünde fotoğraflar umut veriyor insana. Aynı kişilerle, aynı yerde, aynı yaşta veya kiloda değil belki ama "bir resim de bu geceden" çektirme umudu.

Benimki doğru, demiyorum. Lakin fotoğraf edebiyatı lafı ile anlatmak istediğim sadece fotoğraf çekmekten zevk almanın ötesinde, çekmiş olmak için fotoğraf çekmek. Galata Köprüsü'ndeki balıkçılar örneğin, Yeni Cami'nin önündeki güvercinler, mavi gözlü sokak kızı filan... Herkes portre veya natürmort çalışmak zorunda değil ancak herkes de nar resmi yapmasın, fotoğraf çekeyim derken fotoğraf edebiyatı parçalanmasın, dimi ama?

Bizim oranın adetleri, meşhurdur karikatürleri:

Eğer yazabilmek yerine çizebiliyor olsaydım bunu çizerdim.

Böyle bir şey olmasına karşıyım fotoğrafçılığın, azıcık boş vakti olan her korprıt kafa gidip bir fotoğrafçılık kursuna kaydolup, sonra D90'ıyla suriçinde foto turlarına çıkıp, bir de vitrin camından kendini çekmesin. Lütfen. Şirketin yarısı aynı fotoğrafçılık kursuna, geri kalanın da yarısı bir başkasına gitmesin; fotoğraf çekmek antidepresan almak gibi bir alışkanlık olmasın.

Anının bir anlamı olsun arkadaş ya, şu zavallı hayatın teneffüs aralarına kurban giden bir şey olmasın fotoğrafçılık.

0 yazmadan duramayan var!:

Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!