İki genç adam, bir Beşiktaş maçını bahane ederek İstanbul'a, kuzenlerinin evine kalmaya gelirler bir haftasonu. Cumartesi sabahının köründe Taksim'e varırlar, lokum gibi havayı görünce de yürümeye karar verirler. Sırtlarında çantaları, Dolmabahçe'den Beşiktaş'a ilerlerken polis "gel gel" yapar onlara (sapların şüphe çekiciliği N.Ş.A oldukça yüksektir, polislerin kaçan adama sıkma olasılığı gibi.)
Giderler memur amcanın yanına, ne yapacaklar ki başka? "Açın çantaları" der polis, açarlar. Birinin çantasında kocaman bir poşet vardır, içinde yeşilimsi bir şey sarılmış sıkı sıkı. "Bu ne?" der polis, adamlardan biri dünyanın en normal cevabını verir: "Ot" (e ot işte, görmüyor musun anlamında uzatmıştır da sözcüğün sonunu)
Bu noktada, iki adamın İzmir'den gelmekte olduğunu eklemek lazım gelir; Akdeniz iklimi zakkumu, çiğdemi ve otlu makarnasıyla ünlüdür ne de olsa.
Polis şaşırır, böyle pişkinlere fazla rastlanmamaktadır İstanbul sokaklarında... "Ne otu?" der işte, "Ot, memur bey" " Ne otu lan?" "Cibez" (e cibez işte, görmüyor musun anlamında uzatmıştır da sözcüğün sonunu)
Polis "Cibez ne lan?" diye tersler adamları, ama aslında cevabı öğrenmek istemeyecek kadar sıkılmıştır onlardan "Tamam lan gidin şurdan."
***
Bugün bu hikayeyi bir Şahin5 üçlüsüne anlattım. Muhabbet aldı yürüdü haliyle. İnsanların hep daha komiğe doğru birbirlerini ittirişi takdir edilesi değil mi?!
_ Polis inanmış mı?
_ İnanacak tabi abi, sonuçta cibez dediğin kocaman yapraklı, lahana gibi bi sebze.
_ Kocaman yapraklı ot üretilse, bu mudur yani?
_ Genetiğini değiştirirlerse... GDO abi, Genetiği Değiştirilmiş Ot!
_ Tweet'liyorum abi bunu hemen, ama ot yazılır mı şimdi yaa?
Galiba bu şekliyle yazılmadı da GDP oldu o, ben de guanozin difosfat geyiğine girerek kimseyi darlamadım.
(06 Mayıs 2010, Etiler)
Not: Cibez de şöyle bir şey bu arada:
Kalbim Unutmuyor
3 hafta önce
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder