Eskiden midye yerdim, hem de ne biçim!
Hardaldan hiç hazzetmezdim (hala da acı hardal yiyemem ama).
Kabak tatlısını çok severdim, kadayıfı oldukça.
Küçük Prens'ten bir şey anlamazdım. Öylesine bi kitaptı, yani, ne ki?
"Kamikaze'ye kesinlikle binmeyecek"tim işte!
Rakı içmeyecektim, çünkü annem anason sevmezdi. Sonraları, aşık olduğum rakının yanında sadece su içerdim. Şalgam mı? Asla!
Mor ve Ötesi, Şebnem Ferah'ın yanında bir hiçti.
Duman da Athena'nın yanında.Hardaldan hiç hazzetmezdim (hala da acı hardal yiyemem ama).
Kabak tatlısını çok severdim, kadayıfı oldukça.
Küçük Prens'ten bir şey anlamazdım. Öylesine bi kitaptı, yani, ne ki?
"Kamikaze'ye kesinlikle binmeyecek"tim işte!
Rakı içmeyecektim, çünkü annem anason sevmezdi. Sonraları, aşık olduğum rakının yanında sadece su içerdim. Şalgam mı? Asla!
Mor ve Ötesi, Şebnem Ferah'ın yanında bir hiçti.
Bir vakit "ilaç şirketleri aslında kanserin çaresini bulmuş ama daha çok ilaç satmak için özellikle söylemiyorlarmış" denirdi. Bir vakit ben de bunlara inanırdım, olabilir derdim, çok mantıklı, hıhıı. Sonra işin içine girdim, "yok lan, olur mu öyle şey?" dedim. Sonra işin içine battım... Aa, kanserin çaresi bulunmadı ama aa, bu arada kim bilir başka nelerin çaresi bulunmadı. Ne projeler çöpe gitti belki o an patenti bitmemiş olan ilacı olabildiğince satmak uğruna; ne projeler, bilimadamı siz olsanız kafanıza çoktan sıkacağınız cinsten... O halde olabilir, hıhıı, mantıklı.
Fikrimi değiştirdim. Fikrimi tekrar değiştirebilirdim, değil mi?
Ha, bir de arabamda tek bir şarkıcının iki albümü birden var.
(11 Haziran 2010 İstanbul - 13 Aralık 2010 Adana)
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder