Atıf Yılmaz'ın Aaahh Belinda'sını seyrettim dün gece. Yine hiçbir fikrim olmadan seyrettiğim, öyle olduğu için de şaşırma nidalarımın üçe katlandığı bir film oldu, ilginçti. İlginçti, çünkü değişik ve şaşırtıcı kafalarda bir filmdi; tıngır mıngır giden ve en kötü "sisteme sövecek, tiyatroyla ilgili bir mesaj verecek" diye beklediğim 86 yapımı bir Türk filminde, ondan yıllar sonra sinemada gördüğümüz bir yabancı filmin hikayesini buldum. O film şudur, diyemem; ama böyle aklımızla oynayan filmler var. Flight Plan ilk aklıma gelen mesela; öykü ilgisiz olsa da olası şizofrenlik boyutu aynı.
Ben Müjde Ar'ı çok severim, olması gerektiği gibi oynar, şimdikilerin "aktrisim, yiyişmeli dizide oynuyorum ama öpüşmem ı-ıh asla!"ları ondan asla çıkmamıştır, ama yine de sevilir. Sevilecek tabi, Bülent Ersoy'u, Aysel Gürel'i ve daha birçok aykırı denebilecek karakteri benimsemiş bu millete Müjde Ar azdır bile.
Yazacak çok bir şey yok, çünkü yazmak istemiyorum, filmi kendiniz izleyin. O zaman neden attım başlığı? Biraz hüzünlendim çünkü sanırım, uzun zamandır "aa, bu da ölmüştü yaa" dememişim, onu fark ettim.
Gidip bir Piyano Piyano Bacaksız izleyeyim bari; bu kadar Bizimkiler üstüne bi Yaman Okay paklar beni.
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder