Şiir nedir, ne değildir, nasıl yazılır, şu kişi iyi yazar mı, bu kötü müdür... Buna karar verilebilir mi gerçekten?
Her şeyin yolu, yöntemi, kursu olur da, bir tek şiir yazmanın olmaz gibi geliyor bana. Şiirden anladığımdan değil bu dediğim. Belki de bu yüzden anlamıyorum. İçine sözelci kaçmış da olsa, sayılsalcı beynim bir dayanak arıyor, somut ve elle tutulur bir şey. Biri çıkıp "beyit kötüdür" veya "aruz vezni iyidir" dese mesela, iyi/kötü/iyi diye seviyor-sevmiyor yapacağım, sınıflandıracağım şiirleri. Ama olmaz ki!
Anlamıyorum, evet. Şaraptan da anlamayıp hoşuma gideni içişim gibi aynı; bir dostumla bir dalgakıran üstünde otururken 7 liralık Sevilen şarabı da tüm diğer şaraplar kadar tatlı... Şarap içesim gelirse (ve Bozcaada'dan taşıdıklarım bittiyse) gider ucuzundan Cumartesi şarabı alırım. Şiir okuyasım gelirse de kırk yılda bir, açar Özdemir Asaf okurum, Cemal Süreya okurum. Anlasam da, anlamasam da okurum, bana hissettirdiği şey için.
Yoksa, üvercinka ne demek ki allasen?
(12 Ekim 2011, Levent)
Görsel.
Kalbim Unutmuyor
3 hafta önce
1 yazmadan duramayan var!:
Birhan Keskin derim ben bir de. Yeni öğrendim.
Yorum Gönder