Parçalara bölünmüş durumdayım. Bir yandan inanılmaz bütünüm, iş hayatı hariç, o hissi başka zaman yazacağım çünkü inanılmaz bir his ve bir şey bulaştırmak istemiyorum ona. Ama onun dışında, paramparçayım.
Bir yapmak istediğim şey, bir de yapmam gerektiğini düşündüğüm şey var. Yapmak istediğim şey çoğu insanın "emin misin?" diye, tek kaşları havada baktığı bir şey ve ben o işin peşinden koşmak için bir tür bellatrix oluyorum (tam da bellatrix oluyorum). Tüm eğitimler, seminerler, iş geyikleri gidiyor; geriye ben ve gerçekten "yaptığımı" düşündüklerim kalıyoruz.
Yapmam gerektiğini düşündüğüm şey ise herkesin uğruna MBA'ler yaptığı bir şey işte; hiç kafamda olmayan, hiçbir zaman istemediğim ama şimdikinden kesinlikle daha rahat edeceğim bir pozisyon. Onun için tekrar parlatmam gerekiyor CV'mi ama başka bir tür bellatrix olarak; bu sefer o business writing skill'lerin, sertifikasyonların, becerilerin çok önemi olması gerekiyor.
Uzaktan bakınca çok net değil mi yapılacak şey, çünkü hayat kısa değil mi, istendiği gibi yaşanması lazım, mutluluk neredeyse oraya gitmek lazım, değil mi?
Uzaktan bakınca öyle. Bir de gelin yakından bakın. Nasıl da iki saattir kendimi başına oturtmamak için o tiksinç kariyer.net'in, neler yapıyorum evde, gelin bakın allahaşkına ve bir karar verelim sonra, kesin olan tek şey şu an yaptığım işi / çalıştığım şirketi değiştirmem gerektiğiyken ve elimizde kesinlikle başka bir kesinlik yokken karar verelim: Kalp mi, beyin mi?
Kalbim Unutmuyor
3 hafta önce
1 yazmadan duramayan var!:
ben hep işin kalp tarafında durmaya gayret ederim. gördüğüm kadarıyla beyin tarafında beynin yanıyor. idare edemiyorsun, direkt mutsuz oluyorsun. gerek yok, sırf zarar.
Yorum Gönder