
Bana malzeme vermeyin arkadaşım. Sadece konuşarak mat edebilirim sizi. Bunu dedim, dinlemediniz. Sonunda ben oynamaktan sıkıldım.
Ben bugün pek güzel ayarlar yedim ve belki de ilk defa kendi kendime dedim ki, "ne uğraşıyorsun?" İnsanlar benim kariyerimi benden çok düşünüyor, "bak fena olacak" diye uyarıyorlar filan. Sinir bozucu oldukları kadar da ciddiyetle ve inanarak söylüyorlar bunu. Benimse içimden gülmek geliyor. Gülmek ve kızmak, "beni hiç tanımıyorsunuz" demek. Dilimin ucuna geliyor, söylemiyorum.
Gerek yok ki.
Galiba artık uğraşmayacağım ben de. Susmak daha kolay, susmak ve yazmak belki. İçinde olmayacağın şeyi kurtarmaya uğraşma, bırak insanlar mutsuz olsun, çekip gitsinler ya da herkes memnuniyetsizliği içinde mıymıymıy konuşup dursun köşesinde, hiçbir şey değişmesin, kimse hiçbir şeyi değiştirmeye cüret dahi etmesin. Bırak, aynı hafta içinde işe başladığın insan, patrona mail atarken dört dönsün, beş düşünsün. Sen iki kez düşün, arada üç kez başka şeyler düşünme lüksüne sahip ol, gündüşleri gör, hayal kur sen. Lüksünü kendin yarat, ihtiyaçlarını düşünme. Umursama.
Günün hiçbir anında, kariyer tavsiyesi verirkenki kadar gözü parlayarak samimi olmayan bir adam var, gözünün önünde merdivenden düşüp elini kanatan astına "iyi misin?" diyemeyecek kadar insanlıktan çıkmışlık var gözünün önünde.
Daha neye, nereye doğru bu uğraş?
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder