Soul Kitchen ve Sherlock Holmes izlemeyen kızlar sadece fotoğraflara baksın.
Erkekler için sanırım yapacak bir şey yok, bir dahaki yazıda görüşürüz :)
Fragman izlemeyi çok seviyorum ve fragmansız başlayan filmlere de kıl olurum. Lakin çok uzun, filmle ilgili gereğinden fazla bilgi veren, görmememiz gereken birini bize gösteren başarısız fragmanlara da kılım.
Bugün Erce kanjimi oturtup Soul Kitchen izlettim, anlattıklarının, konuştuğumuz hayatın üstüne izlenebilecek en iyi film buydu.
Bu filmi, hakkında hiçbir şey bilmeden, sadece Fatih Akın'ın yeni filmi olarak beklemiş, bir iş çıkışı tek başıma izlemiştim. Her sahnesinde şaşırdım keyifle, yanımda biri olsa dürteceğim çok sahne oldu, Uğur Yücel'i görünce de iki büklüm olup kahkahalarla güldüm sahnesi bittikten sonra bile, inanılmaz renklendim, mutlu oldum, çıktım, CD'sini aldım ki bangırdasın arabada.
Fragmanı izleyip de Uğur Yücel'in hangi sahnede ortaya çıkacağını beklememiş olduğum için çok sevindim.
Benim gülmekten kırıldığım sahnenin kanjime de sürpriz olması beni çok keyiflendirdi o yüzden.
***
Sherlock Holmes da böyle, çok öncesinden beklemediğim ve Guy Ritchie'nin olduğunu bilmeme rağmen büyük beklentiyle gitmediğim bir filmdi. Sherlock Holmes sonuçta bildiğimiz bir karakterdi, çeşitli vesilelerle izlemiştik, İngilizce dersinde filan okumuştuk hikayelerini, Scotland Yard'dır, Dr. Watson'dır, aşinaydık.
Bu kadar tanıdığımı sandığım bir karakteri öyle ağzım açık izledim ki! Kafamdaki Sherlock Holmes buymuş arkadaş dedim, öyle takım elbiseli, pipolu sıkıcı bir karakter olmamalıydı bu adam; deli olmalıydı, esprili, karizmatik, entellektüel ama bir anı bir anına uymayan, bir dediği diğerini tutmayan bir adam. Hazırcevap olmalı, polisleri de sinir etmeliydi. Çatır çatır dövüşmeliydi.
Guy Ritchie bir sonraki filmi için -ki bu da Sherlock Holmes ve Profesör Moriarty olacak muhtemelen- beklentimi çok yükseltti; ama bu defa neyle karşılaşacağımı bildiğim için fragman(lar)ı da izleyebilirim.
Bir de Robert Downey Jr var tabi, ki benim aklıma bu Sherlock'a daha iyi oturabilecek ve o yuvarlak gözlükleri kendine bu kadar yakıştırabilecek kimse gelmiyor. Dr. Watson da başarılıydı tamam, ama Jude Law kusura bakmazsa ben sarışın sevmem pek.
Mecburuz bunu yapmaya o zaman:
Kiss kiss, good night!
(Ağutos 2010, 13. cuma, Akaretler)
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder