
Düşüncelerimden harf, harflerimden sözcük, sözcüklerimden cümle örüyorum. Giderek kalınlaşıyor; eskiden benim tenimken, benimle birken, kendi şeklini almaya başlıyor...
Kılıfım giderek kalınlaşacak, ben sonunda bembeyaz, dantel gibi bir koza elde edeceğim. Her dakika, her gün sıklaştıracağım onu, kat kat işlemeye devam edeceğim, görenler, okuyanlar ah ne güzel, kimbilir ne çıkacak içinden, diye merakla bekleyecekler. Sonra bir de bakacaklar ki içinde hiçbir şey yok o kozanın. Dışındaymış tüm marifeti. Sözcükleriyle duvarını örüp, görünmez olmuş tırtıl; sadece sözcüklerine değer verenler yüzünden kelebek olmadan kayıplara karışmış.
Onu ilmek ilmek ören ben, unutulup gitmişim.
(31 Temmuz 2010, Marmara Denizi)
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder