... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

Hayır olsun-culuk

"Bir memlekette namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça,
o memlekette kurtuluş yoktur."
İsmet İnönü

Merakımı cezbeden bir konu var; bugün iyiden iyiye görmezden gelinemez bir hal aldı.

Şu videoyu paylaştım birileriyle, aslında amacım referandumda hayır deyin tarzında bir propaganda yapmak değildi. Sadece, tiki gömleği gibi her tarafında evetevetevetevet yazan bir meydanda, bir miting için toplanmış insanların sorulan soruya hiç düşünmeden, ilkokul andı gibi eeeeveeeeeet demesiydi beni yerlere yatıran. Bir de RTE'nin, İngilizce basın açıklaması yapan Fatih Terim gibi şaşkın bakışlarla kalakalması. Bu kısacık olay, bence Türk siyasi tarihinin takdire şayan podyum kazalarından biriydi.

Bunun üstüne arkadaşlar herkes özgür iradesiyle karar versin, böyle şeyler paylaşmayalım, tarafsız olalım gibi birçok yorumla karşılaştım; sadece kendi adıma değil elbette, bu tarz şeyleri paylaşan herkes adına...

Şu referandum, anayasa değişikliğini kabul oyundan çıkıp iktidarın güvenoylamasına dönüşeli; seçilen tarih ve ardından gelen ağlamalarla, vaktiyle muhafazakar kesimin kendisinin desteklediği askeri müdahale ile geç kalmış bir hesaplaşma çabası gibi gösterileli beri kimseye rahat yok. Yine ikiye bölündük, her tarafta evet balonları, evet broşürleri, bir sürü reklam panosu, parti otobüsü gürültüsü... Bir miktar da hayır propagandası, elbette.

Bunlara bakarak karar vermeyeceğiz tabi. Karşılaştırmalı anayasa değişikliği dökümanları elimizin altında; aklı başında olan veya olmayan, liboş veya değil yüzlerce köşe yazarının, hukukçunun anlattıkları da. Taraflı veya tarafsız olmak herkesin kendi elinde... de, benim merak ettiğim, bu tarafsız olalım kaygısında olanlar neden hep "hayır"cılar oluyor çevremde?

Ben referandumda menfi oy kullanmayı ülkem açısından daha faydalı gören biri olarak neden kendimi, bunu söylediğimde dahi suçlu gibi hissediyorum? Hayır dediğim için değil, insanları etkilemeye çalışır gibi göründüğüm için. Hep tarafsız olmaya çalışmak, her şeyi etraflıca düşünmek gibi bir görevim var adeta ama sadece seçtiğim taraf itibariyle. Bas bas hayır diye bağırmam ama bağırsam biri çıkıp cıkcıkcık, arkadaşlar bize ne yeaa, böyle şeyler konuşmayalım, akşam Taksim'e mi çıksak diyecek arkasından.

Ulan...

Kimse Persepolis izlemedi, izleyenler de inanmadı mı... Ya da hadi konudan sapmayalım; ne darbe ne şeriat. Peki, hayat hep goygoy mu, bizim her günü birbirinin aynı olan hayatımızda hiçbir şartta hiçbir şey değişmeyecek mi, seçim kanunu, sendika, grev hakkı, insan hakkı, hayvan hakkı bize hep teğet mi geçecek; bu mu?

Böyle mi düşünüyoruz bu çekimserliğin coolluğundan ekmek yemeye çalışırken; yoksa basitçe, paramız mı yok balonlar alacak, gazetelere tam sayfa reklamlar verecek, Edirne'den Ardahan'a reklam panolarını donatacak da, çulsuzluğumuzun arkasına mı sığınıyoruz?

Sinirleniyorum 'hayır'cı bir siyasetçi belden aşağı vuran, kavgacı bir üslupla, asıl derdi olması gereken anayasa değişikliğini bir kenara bırakıp iktidara çemkirince; akıllı olsun insanlar istiyorum, karşı karşıya oturup yüzgöz olmadan anlatsınlar bana neden evet veya neden hayır demem gerektiğini, hangisinin kime ne yararı olacağını. Oysa ki biliyorum, bir tarafın beyefendi olması yetmeyecek hiçbir zaman. Kavga ederek üste çıkmanın çözüm olduğu, benim babam senin babanı dövdüğü için güçlendiğim bir memlekette yaşıyoruz.

Kesinlikle namuslu-namussuz demeye veya kimseye hakaret etmeye çalışmıyorum, yanlış anlaşılmasın. Sadece referandumda seçtiği yol sebebiyle kimseye namussuz diyecek değilim, ne haddime. Lakin, İsmet İnönü'nün veciz sözünü şu anki halimize uyarlamak gerekirse; bir memlekette evetçiler, hayırcılar kadar çekimser olmadıkça o referandumdan çıkış yoktur.


(26 Ağustos 2010, Ortaköy)

0 yazmadan duramayan var!:

Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!