Müziksiz olmayan bu gibi gecelerde listeler değişen moda göre hallaç pamuğu gibi atılırken uzun zamandır dinlenmeyen şarkılar da dinleniyor. Ne kadar uzun zaman aramıştım ben bu şarkıyı; grooveshark sağolsun çıkardı karşıma: Roy Vedas - Fragments of Life...
... ve sırada Jennifer Paige - Crush. Bir tane vardı bende de; evlerine gidip İntertoy'un masaüstü (yemek masası üstü) futbol oyununu oynamak bile bir zevkti. Hele aynı takımda olursak, değmeyin keyfime, lost in kaleidoscope skies!
Ama o dans grubuna seçilmişti, ben değil. Ben de, hem de hareketleri hiç şaşırmadan Macarena yapıyordum halbuki... Macarena şarkısının sözlerinin gerçek bir dile ait olmadığını yeni öğrenip şaşırdım: Rebel Moves acaba onlardan mı esinlendi ki?
Sarı kapağında ampul olan bu kaseti 1996 yılında Valikonağı'nda Altuğ Müzik'ten aldığım günü hatırlıyorum, en az şarkılar kadar net. En az, o zamanlar hoşlandığım çocuk kadar net.
...Where do you go (my lovely), ama tüm crushlar saman alevi gibidir ya, gerçekten aşık olduğunu zannedene kadar - amaaan, neyse şimdi. Yaşarken, geriye dönüp bakınca güleceğimizi söyleyenlere sinirlendiğimiz, insanı öldürmeyen, süründürmeyen minik minik kalp ağrıları.
O gitti, ben kaldım, o bitti; and all that I can see is just a yellow lemon tree...
Malt'ın dediği gibi aşk biter, yenisi gelir eskisinden beter.
(03 Eylül 2010, Yuva2)
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder