Kelleyi koltuğa alıp gayet sıradan bir şey soruyormuşçasına sordum halini hatrını mailden doğru. "O nasıl?" deyişim, "o diil de bi İlhan İrem vardı o nooldu?" tınlamasındaydı. Ya da ben öyle olduğunu varsaydım. Telefonunu öğrendim. Aradım.
Ne kadar heyecansız.
Ne kadar donuk.
Ben de mi öyleydim? Kalbim çarpmasa bile öyle... Yoo, yokladım; yine de daha sevinçli gibiydim onun sesini duyduğuma. Onun sevincinden daha çok, her şeye rağmen. Her şey dediğim biz, yani ben ve kalbimin boşluğu.
Etrafta birileri vardır, diye düşündüm. Yokmuş. Benim bile etrafım daha kalabalıktı.
Ama hangimiz daha yalnızız, onu bilmiyorum işte.
(10 Kasım 2010, İstanbul)
2 yazmadan duramayan var!:
:(
Ben demem...
Ben de demem.
İnsan askerdeyken kim arasa sevinir zannederdim ben oysa ki?
Yorum Gönder