... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

Bir Aftırvörkparti Anısı


Kalkıp Supper Club'a gittik iş çıkışı; burnumuzun dibi ya, aftırvörkpartiyi bahane edip bi bira içelim bari diye. Bu aralar oturup muhabbet edemiyoruz, işler güçler ile, bazı şeylerin eskisi gibi olmayışı engel oluyor bize.

Bazı şeyler, bazı ilişkiler, bazı öncelikler eskisi gibi değil. Bazı hikayeler de.
Bazı hikayeler artık yok.

Bir bira, iki bira; uzun uzun birileri bir şeyler anlatıyor, eğleniyorum. Yorum yapıyorum, kendi başıma sürecek merhemim varmış gibi sanki.

Tam bu noktada arkadaşların ebeveynleşmesi sendromu yaşıyoruz. Ailelerin, ahiret soruları tabir edilen "ne zaman evleniyorsunuz?" ve evlendikten hemen sonra da "çocuk ne zaman çocuk?" soruları gibi, arkadaşlar da dönüp soruyorlar: "Eee, sen anlat, yok mu bir şeyler?"

Ulan sen üç yıl bekar gezdin, ben sana sordum mu böyle soru? Hem belki benim anlatacak hiçbir şeyim yok? Eveeet, Vec'in deyimiyle bir love interestim bile yok. Lakin, "kalbim boş" yanıtım tatmin etmiyor kız-gibi-kız arkadaşlarımı. Tevekkeli değil sıkılıyorlar artık benden; hiç malzeme vermiyorum ki onlara! Dedikodu malzemesi olmayışım canımı sıkıyor bir yerde. Uzaklaşıyorum o zaten hiçbir zaman çok içinde olamadığım kafalardan...

Etrafa bakıyorum. Kocaman bir adam, yanındaki ne idüğü belirli kadının omzuna elini atıp çıkarıyor dışarı. Adam kafasıyla selam veriyor bize, kadın yakından el sallama hareketi yapıyor; dirsek vücuda yapışık, bilekten hareket. "Acaba bunlar nereye gidiyor?" diye düşünüyorum. Çok düşünmek çocukların zihinsel gelişimine yol açacak sahnelere neden olacak, boşveriyorum. Kafamı çeviriyorum, sevimliden bir adam karşımda. Güzel bakıyor, güzel gülüyor. Dışarıdan nasıl göründüğümü merak ediyorum. Sonra muhabbette kayboluyorum bir süre, kendime geldiğimde adam arkadaşıyla yer değiştirmiş, benim olduğum tarafa sırtımı dönmüş oluyor. Ve muz kabuğu.

Arkadaşlarım benim için üzülmeye devam ediyorlar sanki, "sen" diyorlar, "biraz zorlasan, aslında kafanızın uyuştuğu adamlar var..." Özellikle biri varmış mesela. Nasıl olmaz desem, neresinden anlatsam? Evet kafamız uyuşuyor diyorum, benim erkek tarafımla onun kafası çok uyuşuyor, doğru. Benim bir de başımın belası kız tarafım var, beni ürkütürcesine duygusal, kıskanç, tripcan bir yanım bu. Dört yanım akıllı, bir yanım deli misali... İşte tam da bu yüzden olmaz, bunu yine konuşurken fark ediyorum.

Safça inanmam belki ama ihtimal veririm yine de kişinin iddia ettiği gibi olmayacağına hayat boyu. Bir günden diğerine değişiyor insanın ruh hali; aşk dediğinse bir dakikalık iş. Doğru yer, doğru zaman, doğru kişi; bir çatlağa bakar, sızıverilir içeri. Her şey olur... ama her şey olmaz. Bu kadar çok dinlerken, bilirken olmaz. Dedim ya, benim erkek kafam o kanka naber diye gelip kendini koltuğa atan. Kız tarafım kalk gidelim diyecek bir yerde, bana başka kızları anlatma artık diyecek, benimle ilgilen, beni ara, beni yaz diyecek. Kendisiyle ilgili bir iz isteyecek adamda.

Zannediliyor ki güvenmediğimden, değişmez sandığımdan... Hiç de değil. Tanıdığım adama güveniyorumdur ben zaten, kendimi yiyip bitirmedim şimdiye kadar, ne haltlar yiyor olabileceğini düşünerek. Karşılıklı bir kayıp bu, neden harap edeyim kendimi şüpheler uğruna?

Güvensizlik değil, yok, o değil. Bir aftırvörkpartide uzaktan gördüğüm, hakkında hiçbir şey bilmediğim adama güvenmem bekleniyorsa, allah için ondan daha kolay güveneceğim çok tanıdığım var dünyada.


(04-05 Kasım 2010, İstanbul)

3 yazmadan duramayan var!:

benden hoşlanan ve akabinde "çıkma(!)" teklif eden biri "rahatsın, insanı kasmıyorsun vs" bir şeyler zırvalayıp kendince beni neden istediğini anlatmıştı. ben de "emin değilim, hem sen bir ay yoksun, gelince konuşalım tekrar" demiştim "evet"e yakın oldugumu hissettirerek. sonrasında dogru düzgün ne konuştuk ne bir şey. bir ay sonunda geldiğinde ise fellik fellik peşimdeydi yine. ama bilmiyordu ki rahat tarafımın aksine bir de ilgi isteyen yanım vardı. e sen o ilgiyi esirgedin sırf ben rahat insanım diye, benim senle ilgili fazla bir isteğim yok, üstelik bir de hayatımda gördüğüm en çirkin adamlardan birisin...
erkek erkeğe muhabbet kısmı iyi de benim son derece rahatsız bir insan olduğum kız-erkek muhabbeti ne olacak? yaa yaaa...

 

Yine o hamamböceği!
http://bellatrixbegins.blogspot.com/2010/05/hamambocegi-analojisi.html

Valla uzunca zamandır "öyle" bi kız-erkek muhabbetim olmadı :) Benimkiler hep erkek erkeğe muhabbet olduğundan rahatsızlığım yok. Kısfmet.

 

asdkljkljasd nasıl güleceğimi şaşırdım. :D

 
Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!