... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

Novaljin duası

Kuzene, Novaljin diye okunan ilacı neden kullanmamamız gerektiği konusunda bir mail atıyordum bugün. Maili FYI diyerek bitirdim. 4 yılı aşkın korprıt iş ortamının getirdiği bir alışkanlık, kısa mesajları bile icabında FYI diye sonlandırmak. Kuzen cevap verdi: "FYI nedir, Fuck You, Indeed mi?"

Evet. Karşımdakinin İngilizceyi benimle aynı şekilde bildiği, aynı tarzı benimseyip konuştuğu yanılgısına yine düşmüştüm, tıpkı bundan yirmi yıl öncesinde olduğu gibi.

İlkokula yeni başladığım sıralarda, henüz apartman görevlilerinin kapıcı olduğu senelerde yani (teeey tey), oturduğumuz evin kapıcısı Nurettin efendi her akşamüstü uğrayıp "bir şey lazım mı?" diye sorardı. Bir keresinde kapıyı açtığımda bana aynı soruyu soran Nurettin efendiye "no" deyip kapattım kapıyı. Benim İngilizce bilgim yes, no ve "yes it is a book, allright please"den ibaret olduğu halde yaptım bunu. ("Yes it is a book, allright please" annemin anlamsız olduğunu bildiği halde kullandığı bir söz öbeğiydi, Ayrılsak da Beraberiz'deki frankafon çakması kayınvalidenin "je ne pas, s'il vous plait"i gibi bir şey işte. Tabi o seneler sonrasına tekabül eder. Neyse, telif mevzuuna girmeyelim.)

Kapıyı "no" deyip kapattığımı gören annem, ne yaptığımı sordu. "Hayır dedim işte" dedim. "Kızım Nurettin efendi okuma yazma bilmiyor, yesi noyu nerden bilsin?" dedi annem. Şaşırdım. "No'yu herkes bilir ya" dedim, ben biliyorum ya...

For Your Information'ı da herkes bilir ya!
Bilmez mi?
:)

Novaljin meselesine gelince...

Bizim doktorlar, Novaljin'in etken maddesi olan metamizol'ün, parasetamol ya da asetilsalisilik asit gibi bildiğimiz ağrı kesicilerden etkililik olarak farkı olmadığını, fakat kemik iliği hücrelerini başarıyla yok etme gibi bir yan etkisi olduğunu söylediler. Biz de onlara inandık, onlara sığındık. O yüzden (burayı makamlı okuyunuz) Novaljiiiine tercih etmiyoruz, FYI.

4 yazmadan duramayan var!:

Bu İngilizce mevzisini okuyunca aklıma geldi. Level diye bir oyun dergisi var, belki biliyorsundur. Hani "Levıl" diye okunan :)

Arkadaşım bir bayiye girmiş, amcaya "Level dergisi var mı?" diye sormuş, amcanın İngilizce bilmediğini düşünerek. Amca "Levıl mı?" demiş :)

Böyle şeyler de oluyor. Birine diyorum rusça biliyorum diye. Adam kazak falan çıkıyo, Şakir Şakir rusça konuşuyo, ben kalıyorum öyle

 

Otobüste yer vereceğin amcanın "ben yaşlı mıyım?!" diye kızması gibi bu da. Ne bilelim amca, okuyoz biz ya...

Ülkemde Viceroy sigarasının ekseriyetle Vikeroy diye istendiğini düşünürsek, bence İngilizce bilinmediğini düşünmek daha olağan :)

 

hahahahhaah cok guldum lan!
adama no diyip kapiyi kapatmis kucuk bilmis bella
hahahahahhaahhaha calak

 

no'yu herkes bilir yahu! :)

 
Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!