... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

Zafer Peker'in iki şarkısı vardır.

Zafer Peker'in iki şarkısı oluşu, Ercan Saatçi'nin bir şarkısı oluşu gibidir. Nasıl "Sayenizde" şarkısı sayın Saatçi'nin yegane yaşama sebebi gibiyse, sayın Peker'i de iki şarkısı ile bilir ve severiz (severiz derken çok derin düşünmüyorum) ve iddia ediyorum, bu şarkıların ikisini de aynı anda hatırlayamayız. Ben ya birini ya da diğerini hatırladığım ve tam "birini buldum!" diye sevinirken diğerini kaybettiğim için iyiden iyiye inat etmiştim internetten yararlanmadan kendi kendime hatırlamaya şarkıyı. Bunun muhabbetini Özgür'le yapmış olacağız ki bir sabah uyandığımda telefonumda bir türlü hatırlayamadığım o ikinci şarkının sözlerini mesaj olarak buldum:

- spoiler uyarısı. hani ben de kendim bulucam, diyen varsa, okumasın. -

sensiz sabah olmuyor uyanıyorum ansızın

- spoiler bitti. -

Evet, sonuçta ben bulmamıştım ama işte sözler oradaydı. "Sensiz sabah olmuyor, uyanıyorum ansızın / Sensiz gün doğmuyor, ah yalnızım, çok yalnızım" Şarkının öte sanatsal ögeler içeren, yavaş çekimde sigara dumanı üflemeli, sadece şömine ateşini renklendirmeli, "doluyor gözlerim" derken gözleri eşzamanlı olarak dolmalı ("yanıyor ellerim" derken de bir Dagi reklamı/görseli beklemedim değil!) bir kostüm sorumlusunun dehasını yansıtan gömlek-yelek kombinasyonlu klibini beğeninize sunuyorum:


Yine de eşit seviyede bir şarkı nasıl daha kötü bir klibe sahip olabilir veya bir insan daha kötü nasıl giyinebilir diyenler için, ikinci şarkıma bir an önce geçiş yapıyorum. Annesinin eve misafir gelmediği zamanlar örttüğü koltuk kılıfları ve Zafer Peker konulu bir kompozisyon (sağda).

Bu şarkı, benim ilk aklıma gelen ve ne hikmetse, başından sonuna söyleyebildiğim şarkıydı: "Gidiyorsun bilmediğim uzaklara / Bakarken ardından gitme kal diyemedim"



Bu Zafer Peker testini çok insana yaptım, bölümden, kulüpten, ofisten... Aldığım yanıt hep aynıydı: "2 şarkısı var, biri şu da, ikincisi neydi yaa?" En son Bozcaada dönüşü sert kayaya çarpıp eski bir MÜYAP çalışanından çat çat aldım iki yanıtı da, hatta iki şarkıyı da son ses dinledik mp3 çalarının "yerli karışık" kapasitesi sayesinde.

Bundan önceki son çarpı(lı)şımı hatırladım, geçen yaz Çeşme'deki toplantımızda, ama başka türlü... Aynı testi ofistekilere yaparken bu kez, benim daha iyi bildiğim şarkıyı hatırlamamaları üzerine kendilerine pekergillerdenmişimcesine bir kuple okudum şarkıdan "gururum engel oldu, seviyorum diyemedim." Ben her zamanki zirzopluğumla engin müzik bilgimi ofistekilere aşılamaktaydım, arada civanımın ilgisini çeksem de fena olmazdı hani. Çektim de. Bana dönüp "hayırdır?" derken öyle eğlenerek bakıyordu ki, bir an için dünyanın tüm kaşarlarına değdiğini sanacaktım o eğlencenin. Sadece bir an için, çünkü sanmaya meyilliydim.

Onun içinse o an, herhangi bir an ve o herhangi bir kupleydi. Ne yazık ki o da, şarkıların boşuna seçilmediğine inanmayan erkeklerdendi.

0 yazmadan duramayan var!:

Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!