Büyük bir zevkle büyük konuşacağım şimdi.
Hayatımızda "hiç" zaman ayıramadığımız şeylere hiç zaman ayıramamamızın sebebi, onların öncelik listemizde bayağı aşağılarda olmasıdır. İş, güç, sevgili, aile, Ankara'dan gelen teyze, bayram... Bunlar hep bahane.
Bir insanın inanılmaz yoğun olması onun hayati öncelik olarak gördüğü şeyleri daha az yapmasına, istediği kadar geniş vakitlerde yapamamasına neden olur. Yoksa gerçekten istediği kişiyi görür kişi; gerçekten istediği filmi gecenin bir vaktinde yorgunluktan ölüyor da olsa izler, gerçekten istediği kişiyi arar veya geri aramayı hatırlar, birini gerçekten sevdiğini söyleyecek fırsat yaratır, dans eder, içki içer, kitap okur, sevişir veya hayati gördüğü şey neyse, ne yapıp edip yapar onu işte!
Keşke çok geniş, hayatımızı içine alacak kadar geniş zamanlarımız ve yerlerimiz olsa; "hep bana" şarkısındaki gibi ama sırf zamanla ilgili, bir haftasonumuz var onda da herkesi görebilsek ve kimseyi dışarıda bırakmasak, hem aile saadeti hem arkadaş geyiğini bir araya koyup aynı anda da sevgilimizi somurtturmasak filan, dimi?
Bu olmayacak arkadaş.
O yüzden biz birbirimize "çok yoğundum, hiç görüşemedik" derken, karşımızdakiyle görüşemediğimiz zamanlarda yaptığımız o gerçekten yapmak istediğimiz şey ile avunabiliriz...
Kalbim Unutmuyor
3 hafta önce
2 yazmadan duramayan var!:
Bu yazıda sanki bana da taş var gibime geldi.. Olsun senden gelen taş da güzel bellatrix'im :)
Aslında seni hiç düşünmedim yazarken ama üstüne alınabilirsin istersen :)
Yorum Gönder