
Hayır Melis Birkan'ı seviyoruz, gıdısını sempatik buluyoruz, Issız Adam'ı izleyip bağrımıza da bastık, evet bazı afişlerde bildiğin inceltilmiş-uzatılmış olarak karşımıza çıkıyor falan fişman ama Ozan Güven lan! İkinci Bahar çekilirken Melis Birkan daha ergenlik sivilcelerini sıkmıyor muydu?
Bu konuyu bir kenara bırakıp, oturup bu Avea reklamı hakkında döktürmek için cuma akşamımı neden harcadığıma gelelim (ehm, umutsuz ev kadınlığımı yüzüme vurmazsanız sevinirim; ne yapalım, çok gitmek istediğimiz bir partiye beraber çok gitmek istediğimiz adamlar gitmiyordu). Bu reklam ne zaman Ozan'ın salyalarını akıtarak Melis'in peşinden koştuğu noktadan, dedeyle beraber muhallebicide oturma, dedenin "al sen al bu kızı" demesi ve kızın yüzünün kızarması noktasına geldi?

Aslında yanıtı biliyorum: Çekip çekip sonra maliyet yüzünden yayınlamaktan vazgeçilen ara bölümler yüzünden oluyor bunlar. Ben sayısalcı adamım, reklamdan satıştan filan anlamam, ama bildiğim bir şey varsa o da bir tüketici olarak bu saçmasapan reklamların beni bu markalardan soğuttuğudur. Güncellerden bi halı reklamı, bi bisküvi reklamı bi de pencere reklamı var ki sırada, pencere reklamı için lafı göbeğine oturtan bir yazı için buyrun diyor ve diğerlerini yazmaya söz veriyorum, çok içimde kalır yoksa (Eski reklamlarıysa hiç kurcalamıyorum, yoksa içinden çıkamam bu işin).
Beni izlemeye devam edin!
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder