Sinem'imin doğumgününü kutlamak için fasıla gittik bugün; kızkıza gideceğimizi sanıp aman yarabbi demedim desem yalan olur... Ama öyle olmadı, Sinem'in ve kızkardeşlerinin sevgilileri filan da vardı ortamda, bir de nadir erkek arkadaşlarından biri.
Bu gece not edecek şeyler olmadı değil: Burdan çıkıp nefes almam ve eşzamanlı olarak da kaçmam gerekirse diye bizim danalara "Taksim'de olanınız varsa haber etsin" diye mesaj attım, cevap gelmedi, tekrar attım, tekrar cevap gelmedi, biri aradı "Şile'delermiş, gidiyorum, balık yicez" dedi. Balık sevmem, içmeyeceğim yere gitmeyi sevmem, Sinem'in doğumgününe gitmeme ihtimalim de yok ama beni niye çağırmadılar lan? Ben de aynen böyle "Lan." diye başlayan bir mesaj attım; dedim ki neyse triple date'e 7. teker olmaktansa hiç olmamak daha iyi.
Nesi varsa yalnızlığın dedim Yasemin Mori'den alıntılayarak. Sonra son zamanlarda kafamı kurcalayan adamı anlattım en yakınlardan birine, galiba pek ciddiye almadı.
Sonra ortamda nereye baktığı belli olmayan bir çocuğun yanımdaki arkadaşa baktığını öğrendik.
Sonra üç kez "kuaförüm saçımı yaparken düğününde de saçını böyle yapar, şurasına da bi çiçek koyarız dedi" muhabbetine maruz kaldım.
Birazcık kurt döktüm "o da Allah kuludur / her kim olursa olsun"
Ve eve döndüm.
Bu akşamın özeti bu; posasını atarsak geriye iyi bir şey kalmıyor ama konumuz o değil. Bir uçtan bir uca İntizar veya Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar çalmadı ya, ben ona yanarım.
*Huysuz olup tatlı olmadığımu yüzüme vurmazsanız sevinirim bi de.
Bu gece not edecek şeyler olmadı değil: Burdan çıkıp nefes almam ve eşzamanlı olarak da kaçmam gerekirse diye bizim danalara "Taksim'de olanınız varsa haber etsin" diye mesaj attım, cevap gelmedi, tekrar attım, tekrar cevap gelmedi, biri aradı "Şile'delermiş, gidiyorum, balık yicez" dedi. Balık sevmem, içmeyeceğim yere gitmeyi sevmem, Sinem'in doğumgününe gitmeme ihtimalim de yok ama beni niye çağırmadılar lan? Ben de aynen böyle "Lan." diye başlayan bir mesaj attım; dedim ki neyse triple date'e 7. teker olmaktansa hiç olmamak daha iyi.
Nesi varsa yalnızlığın dedim Yasemin Mori'den alıntılayarak. Sonra son zamanlarda kafamı kurcalayan adamı anlattım en yakınlardan birine, galiba pek ciddiye almadı.
Sonra ortamda nereye baktığı belli olmayan bir çocuğun yanımdaki arkadaşa baktığını öğrendik.
Sonra üç kez "kuaförüm saçımı yaparken düğününde de saçını böyle yapar, şurasına da bi çiçek koyarız dedi" muhabbetine maruz kaldım.
Birazcık kurt döktüm "o da Allah kuludur / her kim olursa olsun"
Ve eve döndüm.
Bu akşamın özeti bu; posasını atarsak geriye iyi bir şey kalmıyor ama konumuz o değil. Bir uçtan bir uca İntizar veya Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar çalmadı ya, ben ona yanarım.
*Huysuz olup tatlı olmadığımu yüzüme vurmazsanız sevinirim bi de.
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder