Başlık, feysbukta bir grubun adı. Pek isabetli.
Karşıma çıkıp duruyor bir arkadaş bunun bağımlısı olduğu için...
Karşıma çıkıp duruyor bir arkadaş bunun bağımlısı olduğu için...
İbo kardeşimle Erce'nin bir tartışmasını hatırlıyorum. Güneye iniyorduk, yanımızda başka kim vardı emin değilim ama şöyle bir konuşma geçiyordu Erce ile İbo kardeşimin arasında:
_ İbo ben senin yerinde olsam, hazır dormda da kalıyorken her gün çıkar koşarım çim sahada iki tur, mis gibi. O kadar spor mpor, badi yapmış adamsın. Neden oturuyorsun ki boş boş?
(Biz part-time çalışıp, part-time çimlerde yatıyor, sınavlardan önceki günlerde de ders çalışıyorduk toplaşıp. Hayatımızın muhteşem döngüsü buydu.)
İbo tabi ki altta kalmayıp cevap verdi:
_ Abi vaktim yok benim.
_ Ulan ne yapıyorsun sabahtan akşama kadar, derse gittiğin yok bişey yok...
_ Ya benim günde 8 saat DotA'm var bi kere, o net.
İnternet başında oyun çılgınlığı çok acayip. Filmden, blogdan, kitaptan, illa izlenecek diye eve koşulan diziden veya herhangi bir hobiden daha acayip. Bir takıntı. Evde oturulan bir günün tümünü, abartmıyorum bakın, tümünü bir oyunun karşısında geçirmek falan...
Bir nevi bağımlılık yaratmasına hak veriyorum bu oyunların, az counter oynamadım ben de bir dönem... Özellikle de ilerleyen, arkası yarın oyunlarda daha iyi, daha güçlü; daha çok artifact, skill veya artık her neyse onun sahibi oldukça daha da çok bağlanılmasını da anlıyorum. Şahane bir ego tatmini bu çünkü. Gerçekte ne olduğunun hiçbir önemi olmadan, oyunda kralsın ve kral olmak için tek yapman gereken, bilgisayar başında oturmak.
Ama garip yine de. Sanal sanal kral olup rezil olacağına, gerçekte vezir olsana be adam!
3 yazmadan duramayan var!:
ben bilgisayarımdan freecell'i bile kaldırdım oynamayayım diye. huyum pis, biliyorum.
ben freecell nedir bilmiyorum bile? :)
solitaire tarzı bir oyun. windowsla beraber yükleniyor ve ben ona bile kilitlenebiliyorum. =)
Yorum Gönder