Hiçbir zaman ilgilenmeyeceğim, hatta dönüp bakmayacağım adamların benimle ilgilenmeyişlerine bozulma, hatta o bile değil, bahane uydurma tuzağına düşüyorum yine.
"Mazeret" diye arasam çıkar da şimdi enerjim yok, böyle bir şey demiş olmalıyım daha önce... Mazereti yok işte, sadece yeterince hızlı yüzleşemiyorum benimle ben olduğum için ilgilenilmediği gerçeğiyle. Bir de tüm adam gibi adamlara, sadece çok güzel / sıfır beden / sarışın-esmer gibi belli bir model kız peşinde koşmayı yakıştıramıyorum da ondan olacak. Tamam çok dinledim bu muhabbetleri ortam çocuklarından, ama herkesin bu kadar boş olduğunu sanmıyorum.
Ukalalığım, insanları iyi tahlil ettiğimi iddia edecek kadar abartılı değildir ya, yine de kendimi yanına yakıştırdığım insanlar konusunda fikr-i sabit olduğumdan uzuuuun sürüyor atlatmam her şeyi; her hoşlantıyı diyebiliriz Tülin'in tabiriyle (bkz. Tülin ile Caner). E hemen "sıradaki!" diyemediğim için de bir yerde "neden olmuyor?"lara girişiyorum, halbuki biliyorum ki neden olmadığına isyan edecek kadar çok adayım olmadı henüz.
Halbuki işler böyle yürüyor şimdi. Herkesin "arkadaşının arkadaşı" birtakım tipler giriyor hayatına, herkes ilk bakışta mimlediği birkaç tipe mavi boncuk dağıtıyor, sonra bakıyor ki kiminle muhabbet etme fırsatı doğduysa, kim daha kafaysa, kim kendisine boncuğu iade ediyorsa ona yöneliyor, feys'ten ekleme nanesi, twitter'da takip etme nanesi, bir AVM'de kahve nanesi, oluyor mu tamam, olmuyor mu, sıradaki!
Sonra eve gidip diğer alternatifi feys'ten eklerken arkada "her şeyi yak" çalıp eşlik ediyor; hatun da ne yazmış beh diye şaşırıyor millet. Hadi be?!
***
İçimde biri varken kafamı kurcaladığında biri, kendimi aldatan kadın addediyorum. Böyle bir şey var mı? Eski kafalılığım bana eski, yaşlı hissettiriyor.
***
Uyanamıyorum, uyanabilecek gibi de durmuyorum. Uykumda konuşmama da alışın, rica ediyorum.
Kalbim Unutmuyor
3 hafta önce
2 yazmadan duramayan var!:
ooo olmaz olur mu, ben bir keresinde ağzımdan "seni hep seveceğim" türünden bir cümle çıktı diye, bildiğin senelerce o lafın arkasında duracağım diye heba ettim kendimi :) söze değer vermekten, söze bağlı kalmaktan kaynaklanıyor o gönül rahatlığıyla "next!" diyememe durumu.
bir de o "herşeyi yak" eşliğinde feys'te alternatifi ekleme bölümüne çok güldüm, direkt gözümde canlandı yani o tavırlar :)
iyi ya işte, bizim gibi eski toprak kalmamış artık; napalım bi kasaba düğününde kızkıza mı dans edelim? :)
(senin için geçerli değil bu yalnızlık nanesi, umarım hiç olmaz da!)
Yorum Gönder