Kısa bir süre denize giremiyorum, bir sukurbağasının bu saatte evde ne işi olur yoksa?
Ah bu, bir tribin içine girip saklanamama rahatsızlığı, nasıl olur ya diye -hala- şaşırma salaklığı yok mu... Yanımda bana bu kadar değer veren adamlar varken, başka kimlere arkadaş, kimlere can dediğime; kimi alnından öptüğüme şaşıyorum.
Oysa ki neredeyse hiç tanımadığım bir Kaan'ın bir ICAMES gecesi manzarada çitlere yaslanmış yatarken bana verdiği sıcaklığı başka kimse vermemiştir. Bu kadar kısa sürede... Bu kadar kocaman bir adamın omzuna yaslanıp, çitler bizi kaldırır mı, aşağı düşer miyiz diye endişelenmemek olası mıydı? O yanımdayken düşmeyeceğimi biliyordum demek ki!
Hey gidi...
İçimdeki sıkıntı begonvillerimize baktıkça geçiyor. Dün nargile dumanıyla üfledim birazını. Bu akşam da rakıyla içimi temizleyeyim, su ayağımdan alsın tüm elektriği, götürsün istiyorum.
Huzur istiyor, huzur buluyorum. Ötesi boşmuş gibi, İstanbul yokmuş gibi.
3 yazmadan duramayan var!:
kiyifli günler diliyor, bir şeye ihtiyaç olursa annemlerin bodrum'da olduklarını hatılatmayı kendime borç biliyorum :) sevgiler*
tatil mi yaptın yoksa yoruldun mu
C3Moi, henüz tatil yapmadım (suya girmeden yaz tatili başlamaz:)) daha önümde uzun bir hafta var.
DoDo, aklımda, teşekkür ederim canım :)
Yorum Gönder