... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

Aheste çek kürekleri, mehtap uyanmasın...

Aheste çek kürekleri, mehtap uyanmasın...

Türk musikisine frak giydiren adam, Münir Nurettin Selçuk (1900 - 1981)


Annemle, ölümünün 30. yılında Münir Nurettin Selçuk'u Anma Gecesi'ne gittik Cemal Reşit Rey'e. Bir sürü yaşlı başlı, sarı boyalı fönlü saçları ve fırfırlı yakalı ceketleri olan teyze ve ceket ceplerinde kumaş mendiller taşıyan amcanın ortasında, salondaki yaş ortalamasını oldukça düşürerek oturdum ve onları doğal ortamlarında gözlemledim. Bu doğal ortamda arkaplanda bir tenni tenni tennenni teneneeey sesi duyuluyordu her daim, derinden. Bir yaşlı arkadaş grubunun karşılaşması ile ağzımın yüzümün yamulmasına mani de olamadım. Hemen yanıbaşımızda bir diyalog aynen şöyle gelişti:

_ Hanfendiciğim nasılsınız?
_ İyiyim, siz nasılsınız? Bu konserler olmasa görüşemiyoruz Mehmet Bey.
_ Evet, evet... Neyse ki Facebook'ta buluşuyoruz hah-hah-hah...
(Gülüşmeler)

Lan!? Biz bu sosyal medya denen şeyi pek genç işi zannederken, annemizi babamızı geçtim, dedemiz olacak insanlar feysbuktan yazışıyor birbiriyle, belki de Rakı Sofrası uygulamasından yanardönerli meyve tabağı gönderiyorlar, falan :) Bana sorarsanız olacak iş değil ve her ne kadar sansüre karşı olsam da "açmayın dedeler" arkadaşım yaa, yaşlıların birbirini sanaldan dürttüğü düşüncesi hiç hoşuma gitmiyor.

Ben böyle şeyler düşünürken konser başladı. Türk Sanat Müziği'ni çok seven biri olmama rağmen benim için biraz fazla klasik ve ağırdı program. Birçok şarkıyı da bilmiyordum açıkçası. Ya da şöyle diyebiliriz, "dönülmez akşamın ufkundayız" gibi çok bariz şarkılar ile, bir sürü Cahit Sıtkı Tarancı, Yahya Kemal Beyatlı şiirini biliyordum. Bildiğim neredeyse her şiirin bir güfte olduğunu şimdiye dek fark etmemişim yalnızca (böyle şeyler sadece eski Ajda ve Hümeyra şarkılarında olur sanırdım, "sessiz gemi" kafası).

Arka sıramdaki dedeler grubundan biri bas-bariton sesiyle ve defaatle arkama dönüp tehditkar bakışlar atmama rağmen, sektirmeden tüm şarkılara eşlik etmeseydi çok daha güzel olacaktı elbette. Biri ayar verdi nitekim sonunda "beyefendi rica ederim mırıldanmayın, konsere kendimi veremiyorum." Eh, gerçekten öyle, Iron Maiden konseri değil ki bu, sesini duyurmak için çırpınasın? Lakin gördük ki, yaşlılarda da var "ben bu şarkıyı da biliyorum"u herkese gösterme ihtiyacı...

Solist Münip Utandı (ki bence adamcağızın ismi, sanat müziği yorumlamak dışında başka herhangi bir meslek icra etmeye müsait değil), kızı konuk sanatçı Merve Utandı ile sahnede gerçekten "döktürdü". Yorumlar çok güzeldi, sesler dupduruydu, plak dinler gibi dinledim tüm konseri. İster istemez, aklımdan şu düşünce geçti: Müziğin canlıları ve duygu durumlarını ne denli etkileyebildiği aşikarken, daha çok Türk Sanat Müziği dinleyen bir nesil olsak daha mutlu, daha kibar, daha sakin mi olurduk acaba?

(13 Nisan 2011, İstanbul)

0 yazmadan duramayan var!:

Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!