Sinan'a :)
"Ne kadar bastıracağını iyi bileceksin, işin sırrı bu. İnlemeyi duyacaksın."
Baktım kıvıramayacağım bu işi, bir bilene sorayım dedim ben de, ayıp değil ya. Şimdiye kadar hep tek başımaydım, biri olunca insan hafiften geriliyor tabi... Bir de şey var, kendin hakkındaki fikrin, başkasının senin hakkındaki fikri ile aynı olacak mı? Yani sen kendine "iyi"sin de, bakalım başkaları sana iyi diyecek mi?
Neyse canım, zamanla ustalaşılır bu işlerde, herkes annesinin karnında mı öğreniyor kavramayı falan. Bir sap, bir topuz alt tarafı. Çiçek gibi: Erkek organ, dişi organ. Fazla sıkmamak lazımmış, insan önce kendisi yoruluyor. Hem gerek de yok. Ama öyle korkarak da olmaz, insanda biraz cesaret olmalı. Bak biraz bastırdım, inleme arttı hemen. Aa, bildiğin bas bas bağırıyor altımda, titremelerini hissediyorum. Bir de sıcak mı oldu burası, ne? Hızlandıkça nefes de ısınıyor, buğulanıyor etraf, daha sıcak daha dumanlı...
İyi gidiyorum, sona yaklaştım sayılır. Bir gün şunu diyecek hale geleceğimden eminim:
"Kahretsin, çok iyi araba kullanıyorum!"
(27 Mart 2011 Taksim - 28 Nisan 2011 Adana)
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder