Yılbaşı günü, annemlere giderken Özgür'ü aradım. Telefonu bir kız açtı. Radyo Derya'ymış. Nabernasilsin-iyiliknolsun-nerdesin? "Hiiç, bizim danalarla oturuyorum" dedi Derya. Demek ki Yeni Şahin5'te oturuluyor birkaç kişi. Kapattık.
Tam bir hafta sonra Beyza'nın doğumgününde, Yalçın aradı. Hediye alacaklarmış. Ee, dedim bana ne, ben tek başıma alırım ona hediye. Ama öbür güruh erkek, yardım lazım yani. Tamam, dedim. Başka bir arkadaşım aradı, işim var dedim, ne işin var, "Bizim danalar yardım istiyor, Beyza'ya hediye alıcaz."
Telefonu kapatınca birden ayarak güldüm. Önce güldürür, sonra düşündürürüm ben kendimi.
Bu "dana" lafı kesinlikle hakaret içermeyen çok sevgi dolu bir sözcük ve bizim annesel içgüdülerimizden kaynağını alıyor belli ki. Özellikle de bulunduğu ortamda kız mevcudu 0 ila azınlık arasındaysa, çoğu kızın kendisine bir ablalık/annelik yüklediğini düşünürüm. Etrafı genelde toplayan, çocuklara kola götüren ve bunun için sessiz bir takdir bekleyenler, kızlardır.
Derya'yla danalarımız farklıydı. Yaygın kanının aksine, kız danalarını seçmez genelde, danalar kızı seçer. Biz de daha bi yamacında durduğumuz danalar tarafından seçilmişiz bir yerde (ama nerde bilmiyolar hadi öptüm bay). Onların yanında biz, bizizdir. Teke tekte değil belki ama toplaşmalarda mutlaka, kız kendi danalarının yanında tam olarak kendisi olabilir. Yabancı sürülerin yanında ya yerini bilip durur; ya da iki kız arasında çatışma olur.
Dedim ya, öyle ya da böyle başka sürülerin başındaydık Derya'yla ve ve bilinçsizce aynı şekilde bahsediyorduk onlardan. Daha eski gruplar arasında yavaş yavaş oluşan bağlar, daha konservatif bir yapı oluşturuyor gibi. Sonradan çok esnek olup araya sızabilmedikçe, o yapıya tutunulsa da göze batılıyor azıcık. Biraz da, bir koltuğa iki karpuz sığmıyor.
Ha, bir şey daha: Kızın danalarıyla ilişkisi, diğer her ilişki gibi çift-tek yönü izler. Başlamak için iki tarafın da isteği gerekirken, bırakmak için tek taraf yeterlidir.
(07 Ocak 2010 ~ 04 Mart 2010, Fulya)
* Yazdığım yazılara Yiğit Özgür bulaştırmaktan vazgeçmem lazım.
** Görünen okurlarımın çoğu ilginç bir şekilde öbür sürüden; yazmayı değil belki ama okuyup hakkında konuşmayı daha çok sevdiklerinden olsa gerek. Kendilerine selam ederim!
Kalbim Unutmuyor
3 hafta önce
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder