Bir yemin etmek ki dönememek istiyorum:
Eğer bir gün bu zalim dünyaya bir çocuk getirmeye karar verirsem, tabi ki bunu benim kadar düşünüp taşınmış bir insandan...
O zaman ilk düşüneceğim şey, o çocuğu yetiştirmemin maddi olarak mümkün olup olmayışı, kreşi-ilkokulu, odasının rengi, eşim ölürse veya ben ölürsem onu kimin yetiştireceği olmayacak.
Hayatımın geri kalanını da o zamana dek olduğu gibi sanki çocuğum yokmuşçasına; yani geleceğimi, yaşlılığımı onun üzerine odaklamayarak ve o bana bakmak zorundaymışçasına sürekli bir beklenti içinde bulunmadan geçireceğime emin olacağım. Bunun için yemin etmek istiyorum.
Çocuk yapma kararı, azıcık da olsa bencilce verilmiş bir karar olamaz, olmamalı. Karşısındaki insandan, her insandan olduğu kadar saygı-sevgi beklemek herkesin hakkı, buraya kadar tamam. Ancak, meydana getirilmesine katkıda bulunduğu insan, kendi ayakları üzerinde durabilecekken; dahası, kendi kanatları ile uçabilecekken onu engellemek? Hatta, uçmaya başladı diye kızmak ve misilleme yapmak ve "al o zaman" diye bağlamaya çalışmak onu başka yollarla?
Yanlış, çok yanlış.
Anne olursam anlar mıyım? Peki, o zaman tekrar konuşalım.
Siz siz olun,
kendi ayaklarınız üzerinde durduğunuzdan
ve
duracağınızdan emin olmadan,
kendi ayakları üzerinde durmasını bekleyeceğiniz bir insan
meydana getirmeyin.
Kendi mutluluğunu bulmasına hazır ve razı olun.
Sizden uzak olsa bile.
(03 Ocak 2010, Maçka)
Kalbim Unutmuyor
3 hafta önce
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder