verdiğim nefesler dumanlı. hava soğuk.
sigara içmek istemiyorum. isteyerek içmiyorum. seni görünce sigara içesim geliyor. seni görmeyince de seni göresim geliyor, dümdüz, sana bakasım geliyor, nasıl göründüğümle, nasıl güldüğümle ilgili endişelenmeden (güzel güleceğim kesindir o an)
işte bugün benimle konuştun gibi oluyor. o kadar sevdim ki, diyorum, natürmort hayatını.
ama sen ölme.
ya... ya bu benim dünyadaki son günümse? ya son nefesim buysa ve senin adını hiç söylemeden verip gittiysem o nefesi de, ayrıldıysam burdan?
daha kötüsü;
ya bu dünyadaki son günüm değilse bu,
ve bundan sonra hayat hep böyle geçecekse,
bu evrenin bana "senle mi uğraşıcam lan" deme şekliyse...
o zaman bittim ben asıl.
yeniyiz ya biz, olmaz ya öyle pastane gibi, mendil atmak gibi...
(hiçbir) hakkım yokmuş gibi saklıyorum yazılarımı.
üzülme hakkım olduğunda çıkacaklar ortaya
ve her zamanki gibi, hiçbir şey değişmeyecek dünyada.
Çünkü ben de, ölüleri uyandıracak bir şeyler yazamıyorum. En derinden yakan çaba bu.*
* Patti Smith, Çoluk Çocuk
1 yazmadan duramayan var!:
of.
Yorum Gönder