skip to main |
skip to sidebar
Güfte:
bellatrix
Saat olmuş
17:30
Her şeyin, kişinin, anın bir anlamı olduğunu düşünen (ister istemez, fark etmeden de olsa düşünen) 26 yaşında biri için, anlamsızlığı fark etmek ne kadar acı ve bunu kabullenmek ne kadar zor, bir fikriniz var mı? Tabi ki yok.
Bazen bir hiç olduğuma inanasım geliyor. Ama biliyorum ki, hiç de yok aslında.
*
Yaşarken değerli, üzülürken değersiz diye bir şey var mı? Ne oldu o bayıla bayıla okunan hakkıyla yaşamalara, hayata sımsıkı sarılmalara, ne oldu şimdi, "üzülme ya, değmezmiş" derken?
Bu nasıl bir ikiyüzlülük?
Her şeyi değersiz addedince geri geliyor mu tüm bu zamanlar, hatta zamanlar da değil, umutlar? O vakit ne anlamı kaldı yaşamanın? Sevginin, aşkın, arkadaşlığın, dostluğun, ailenin, mesleğin... Baştan, "ya tutmazsa" diye değersiz say her şeyi. Sonra, tutmasın, önemli olmasın, sen sadece kafanı boşalt, yüksel, "sikerler" de ve yoluna devam et, döke saça ve umursamadan.
*
Kimse için hiçbir şeyi harcayamıyorum değil mi? Mesela, biri için şarkıları harcamamalı, aklımıza biri gelmesin diye dinlenmezlik edilmemeli şarkılar. Şarkılar bunun için fazla değerli. Sonra, birini yazıp durmayalım, kelimelerimize yazık. Akan gözyaşlarımıza yazık. Fazla konuşmaya değmez, dilimizdeki tüylere yazık. Düşünen aklımıza, acıyan kalbimize yazık.
Bir tek bana yazık değil.
Ben hep güçlü olmalıyım.
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder