Yakışıksız adamın iyi arkadaş olmaktan başka çaresi yokmuş gibidir ya (evet öyledir), ha işte, ondan sonra çıkıp da "aaabi ama bununla bunun ne alakası var şimdi!" demek olmaz. Alakası varmış işte kanka. Alakası varmış ki iki karpuz bir koltuğa sığmamış. Teker teker taşısaydın iyiydi de, olacağı varmış.
"bir süre sonra, hiçbir şey yapmamanın eksikliğini hissetmemeye başlıyorsun."
O süre dolmuş. Kendini anlatma fırsatı bulmadan vazgeçmek çok kötü evet ama aslında ben çok konuştum. Yanlış yollar izlemiş olabilirim konuşurken. Adres tarifinde iyi değilimdir, yanlış yola çıkarabilirim. Çıkarmışımdır. Neyse, konuşmadığımızı konuşmadığımız sürece sorun yoktu, e iyi madem.
Bir ismi zikrederken karşımda şekilden şekile girilmesi, izlemesi en zor şeylerden biri. Halbuki bu kadar kasmaya gerek yoktu. "Mutsuz olduğum kendimden sıkıldım, mutlu olduğum kendimi arıyorum" demek yeterdi. Ön koltuk boşalır boşalmaz oraya oturma hakkı bulunduğunda hiç konuşmadan, bitmişti bu iş aslında.
Ve ön koltuk boşalır boşalmaz oraya oturma hakkı bulunduğunda, hiç konuşmadan bitmişti bu iş aslında.
_ Benimle konuşmak istemeyebilirsin, ama bunu bana söyleme.
Böyle bir şey iki kez mümkünse, dünyanın bir yerinde en iyi arkadaşından bu lafı duymuşların o en iyi arkadaşları için geliyor:
Hangisi sen?
Böyle bir şey iki kez mümkünse, dünyanın bir yerinde en iyi arkadaşından bu lafı duymuşların o en iyi arkadaşları için geliyor:
Hangisi sen?
(yalanlar söylüyordun buzdan)
(görsel kesiti, şundan: Woman with a Mask, Lorenzo Lippi)
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder