
Halbuki bana bunu yapan "o" değil ki hiçbirinde. Aynı o sevdiğim o mu o artık? Hayır. Neyi özlüyorum? Eski, bildiğim halini; beni dinleyen, anlayan, seven, zorlayan, gözümün içine bakan, bana karşılık veren halini. Göremiyorum, o eski halinden eser yok şimdi. Görsem, kabullenemiyorum. Tüm bunlar benim için fazla gerçekdışı.
Bir idrak etsem bu gerçeği, "sen o değilsin" deyip kapı dışarı edeceğim bu tanımadığım insanı ama yok, benim hala umudum var, insanların iyi niyetine olan umudum... "Peki bu kadar anlattığın şeyden sonra, nasıl kopmuyor bu ilişki?" sorusunun cevabı bu. Bilmiyorum nasıl kopmuyor, sadece o iyi niyete olan inancıma bağlı, duruyor işte öyle. Hiç kopmayacağının garantisi yok ama belki, bu noktaya gelmesi ne kadar sürdüyse bir o kadar daha zaman geçer ve bu arada, güçlenmenin yolunu bulur ilişki. Bu da umudum işte, benim hala.
Bu umut yoruyor beni. Ah, ah; insan yorulduğunu oturduğu zaman fark ediyor ancak ve bunu fark ettiğinde de bazen ağlıyor, acıdan çok yorgunluktan ağlıyor insan.
Tüm bunları fark ettim ben bugün, ağlamamak için camı açıp atkımı gevşetirken.
Bana birinin gerçekçiliğimi hatırlatması gerekiyor, yoksa insanları kanadıkça kayıptan öleceğim. Bu hatırlatma işi için bütçe bile ayırabilir, kendime mütemadiyen beni bana iteleyen bir papağan tutabilirim. Hayır, karga istemiyorum, kılavuza ihtiyacım olmayacak. Sadece hatırlatma. "Hatırlatma kağıdı" gibi, kopya değil de.
Sanırsam bu papağanlara günümüzde "profesyonel yardım" deniyor.
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder