Yazılarımın şaftı kaydı, ağırlık merkezi değişti, odak noktası yerinden oynadı.
Üzüldüğüm şeyler değişti çünkü, ya da diyelim ki ben birine alıştım, artık acıtmıyor tırtıklamadıkça. Biliyorum artık o rafa elimi uzattığımda yedek diş fırçam orada, ben oraya elimi eskisi kadar sık uzatmıyorum, tozlanıyor durduğu yerde ama orada işte. Ben madde bağımlısıyım da, maddelerimin orada durduğunu bilmek yetiyor bana. Bazen daha fazlasını istiyorum evet, ama artık başkalarından istiyorum belki de.
İnanılmaz bir karın ağrısı çekerken elini ısırmak gibi, bir kahve dükkanında otururken arkadaşıma söylediğim:
_ Artık senden daha çok üzüldüğüm biri var.
Ve onun yüzündeki anlık, belki kendisinin bile fark etmediği acımayla karışık şaşkınlık ifadesi şu aralar hayatımın özeti:
_ Gerçekten mi?
Gülümsedim.
Beni birilerinin kendisinden daha fazla üzebileceği aklına gelmezdi. Çünkü benim aklıma gelmezdi. Bizim aklımıza bir şeyler hep beraber gelir, ya da gelmez zaten.
Acımın odağı değişti, evet ama ben bu eli kendim ısırmadım. Fark bu.
Kalbim Unutmuyor
3 hafta önce
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder