... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

/ yalandan / kocaman / rengarenk / geçici / oyuncak /

Düşündükçe burnumla oynarım ben. Böyle üstten üstten dürterim burnumu, sanki salyangoz gibi kıvırabilecekmişimcesine oynarım. Annem "kanca gibi yapacaksın güzelim burnunu" der hep - ki burnumun güzelim olduğu konusunda haklıdır (yaygın kanının aksine estetikli değilimdir).

Kırmızı, kıpkırmızı yaptım burnumu son zamanlarda. Çok düşünmek iyi değil be abi be, ah be, ama huylu huyundan vazgeçmiyor ki işte, napıcan.

Kendimi sadece kendi kafama göre dışarı atabildiğim ilk gece, bir de baktım uzun zamandır yüklenmediğim kadar Türkçe pop yükleneceğim bir partideyim. Bunun mevzubahis olmasına da gerek yoktu, eğer dönerken radyoda çalan o şarkı olmasaydı. Olmasaydı, "Ne yapıyorum lan ben?" de demeyecektim ve gereksiz bir hüzne de bulanmayacaktım ve dahi saçmaladığımı fark etmeden koltuğuma zıbarıp uyuyacaktım.

Kendimden başka kimsenin fark etmeyeceği saçmalamalarda üzerime yok. En azından sadece kendimi kandırıyor ve sonunda birine karşı suçluluk duymuyor olmakla övünebilirim. Çünkü sadece kendime karşı saçmalamadığım ve durduk yerde ve çoğunlukla gereksiz şekilde suçluluk duyup kendimi paçavra gibi hissettiğim çok an oldu.

Tenkit ettiğim her şeyi farklı kılıklarda yapmamın bir açıklaması olmalı. Ceza gibi bir şey bu; hani derler ya kızlar büyüyünce aynı anneleri gibi olurlar; onun gibi, çok uğraşırsan, çok dalga geçersen, insanların hayatlarının merkezlerine oturttuklarına şaşırarak, kahkahalarla gülersen...

...sonunda şunu diyecek hale gelebilirsin: "en azından o karşılıklı bir bağımlılık"

Kötü gün dostu olmak için yaratıldığımdan, veya, o kendimi paçavra gibi hissettiğim zamanlarda hep birilerini aradığımdan olacak, hayatımın acil durumlarda aranacak kişisini arayıp dururken, kendi kendimi birilerinin acil durum kişisi yapmaya çalışıyorum.

İşin garibi, hayatımda hiç tek olmadı benim: Tek bir kişi (hani "ilk ve son" anlamında), tek bir en iyi arkadaş, her şeyin anlatıldığı tek dost, yakın olunan tek aile bireyi... Tek bir ben de olmadım hiçbir zaman, tek bir düşüncem de olmadı; dolayısıyla kendimi de hep birden çok insanla paylaştım:

Kız arkadaşlarımın saçmalıklarından sıkıldığımda erkek arkadaşlarıma,

Erkek arkadaşlarımın saçmalıklarından sıkıldığımda kız arkadaşlarıma,

Sevgilimin saçmalıklarından sıkıldığımda en yakın kız arkadaşlarıma,

Saçmalamak için hayatımda en beraber saçmalanası adamlara -ki 3-5 tanedir-,

Birine sarmam gerekiyorsa o an etrafımdaki herkese,

Birine sarılmam gerekiyorsa çok belli birkaç kişiye (kendisine sarılacağımı gözümden anlayacak, liseden kalan en önemli yadigarlardan tek bir adam var ve ileride, "işyerimden bana kalan en önemli yadigarlardan" diye bahsedeceğim iki kadın)

İçip de hayatın anlamını aramak istiyorsam birkaç kişiye,

İçip de saçmalamak istiyorsam illa ki bir kulübe (çok mu belli ettik ne:))

Birini eleştirmek istiyorsam herkese ve her şeye, ama en çok da kendime

...döndüm hep.


Ben biliyorum ki aslında boşuna burnumla oynayıp durduğumu ama elimde değil ki ulan, hayatımın gidişatı konusunda birazcık umutsuzum.

0 yazmadan duramayan var!:

Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!