Taşındık. Ofis olarak kabul ettiğim yerden bilinmeyen bir süre için uzaktayım artık. Kalıcı olarak ofis dışındayım, e-maillerime erişimim mevcut, sohbeti beni açan insanlara erişimim sınırlı.
Artık Mayalıyız -BOOOZAAAAAAA-. Gönülden gördüğümüz Maya takvimine göre, aldığımız her nefes bir gün sayılacak mı, göreceğiz. Züğürt tesellilerimiz "Tebdil-i mekanda ferahlık vardır" tarzı boş umutlarla; daha ferah bir ofisimiz olacağı, yemekhaneye mahkum olmayacağımız, öğlen sınırsız sushi yiyebileceğimiz ve iş çıkışı sinemaya gitme planları yapabileceğimiz ve benzeri somut gerçekler arasında çeşitli noktalara atış yapıyor.
Bu taşınmanın üzdüklerinden çok sevindirdikleri kafamı kurcalayıp durdu uzun süre, üff tamam artık gidin başımdan! Şimdi, gidişimize gerçekten üzülenler var, görüyorum. "Nasılsa dönersiniz"le kendi içini de ferah tutmaya çalışanlar da var, "ayyy artık öğlenleri Starbucks'lar da bitti, görüşmicek miyiz yane!"lerle insana istemeden kendini daha sıkıntılı hissettirenler de :) Ama olsun, sonuçta özleneceğini bilmek güzel, kim tarafından, kaç kişi tarafından olursa olsun.
Direnç göstermeye niyet etmedim; ama kabullendiğimi de söyleyemem. Sevmediği yerde çalışamaz insan: Office Is Where The Heart Is, kalp de şirketin geri kalanı orada olduğu sürece, Ortaköy'de.
(05 Aralık 2009)
Bahçelerde Börülce
1 yıl önce
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder