Peki, baştacı edilesi değil mi iki kişinin bir diyaloğun iki ucunu yazması, birbirlerinden habersizce, monolog olduğunu sanarak haykırması bir şekilde?
Çok...
Bahar geldi Coco. Sen seversin cok.. Hava cok taze ve temiz. Yesil erik mevsimi geliyor... hava gec karariyor. ogleden sonra uykulari gereklilesiyor. Senin gezme sezonun da aciliyor, ki ben bunun icin cok mutluyum. Hem bu guzel arazi ve evin de var... Ne buyuk nimetlere sahipsin Coco.. Sen bazen, eger islerin erken bittiyse, bu sehir disindaki guzel eve ogleden sonra gelirsin ya, 3 bucuk 4 gibi.. Yagmuru getirirsin o bizim kadar huzunlu sehirden cogu zaman... o anda hava aniden kararir, bembeyaz evin uzerinde kara, yogun ve sinirli yagmur bulutlari toplanip, , daha hava kararmadan, topragi iclerindeki tum pisligi atarcasina, kufreder-kusarcasina sulariyla yikarlar. Senin bahceni nemli bezelye tanesi rengine boyar, buradan uzak diyarlara dogru yol alirlar- tum ofkeleri hala icinde, kaybettiklerini dikkate almayarak..
Ama sen cogu zaman aksamustu gelirsin Coco.. Yemek saatine az kalmistir ve senin araban bahce kapisinda belirir. Aslinda farlara gerek kalmasa da soforun onlari acip olmeye yaklasmis tum kelebekleri uzerinize ceker. Iste tam da o anda cicek bahcesinde guller acar, hemde kirmizi uclu sari guller. bu ne guzel renklendirmedir bir gorsen. ama gormuyorsun Coco, kor degilsin ama gormuyorsun...
Hatirliyorum, toz pembemsi pudra rengi pantolonunun ustune cizgili bluzunu giydigin bir gundu, herkes bahcedeki veranda da oturuyordu... Sen sarmasiklar ve ciceklerle dolu olan bahcenın sol kosesındeydın. Orada sadece ayakta duruyordun,bir melodi mirildanarak. cok zariftin, durusundan asalet akiyor, saclarin damlalar halinde dokuluyor, gozlerinden uyku damlıyor ve icin kan agliyordu. Anlamadigimi sandin, ama ben anliyordum Coco. Senin ne yapmaya calistigini, neden boyle oldugunu anliyordum. Hakvermek elimde degildi- cunku seni boyle gormeye dayanamiyordum- ama seni anliyordum Coco. neden boyle yaptigini, nasil bu raddeye geldigini anliyor ve saygi duyuyordum. devam etmeni, bu ruh halinin en uclarina kadar gidip biktigini ve birseyler degistirmek istedigini gormeyi istiyordum ama ben yine de bizi cok seviyordum, Coco.. cunku sen benim ilham kaynagim ve birlikte olmak istedigim tek insandin.
***
Coco, senın bir ara cok mutlu oldugun anlar da vardı, derin muhabbetlerinin oldugu zamanlardan bahsediyorum. O zamanlar beni daha gozden cikartmamistin. Herseyi yapabilecegini, bundan sonra sadece daha iyi olabilecegini dusundugun zamanlar var ya, onları anımsıyorum.. Aslinda cok da uzakta kalmis, eskimis, sararmis bir zaman degil bu bahsettigim- ama simdi bu guzel evde sana gore o zamanlarin ustunden bir omur gecmis gibi geliyor olmali, oyle degil mi Coco? biliyorum Coco, biliyorum.. yuzunden okunuyor zaten.. baskalari anlamaz, gormez, belki de dikkat etmez, ama ben anladim Coco. Sen bu duyguyu hissetmesi gereken bir insan degildin, ama oldu, napalim.. Buyudun Coco, buyudun.. Hala ne kadar saf ve naif gorunsen de sen beni oldurrmeye karar verdin Coco. yok edecek, yıkacak, donusturecek ve degıstırecesın. Yapmak zorundasin ve yapacaksın. Ve ben artik sana uzaklardan bakmak zorundayım, seni, guzel yuzunu, harıka sıluetını, yerimi kapan umarsizlik ve bosvermisligi hayranlikla izliyorum.. Onlar elbet basaracaktir, ama ben basaramadim...
Hayat cok kisa Coco, ve hicbir seyin buyuk anlamlari yok. onun icin bu yuvarlak merdivenlerden bu kadar huzunle tirmanma. Mermer kadar beyaz tenin en az onlar kadar soguk olmayi haketmiyor. Beklentilerin teker teker yokettiginde izdirabin cogalmis olabilir ama neticeye bak Coco, ozgurlestin. Denklemlerdeki her sembol o kadar degisken ki, sonuca asla ulasilmiyor. Cunki aslinda bir sonuc, bir anlam, veya bir onem de tasimiyor hicbirsey ya. hic birseyin anlami olmamasi kadar oldurucu ama ozgurlestirici birsey daha duymamis olabilirsin hayatında, bunu anladigin an beni yoketmeye karar verdigin andi zaten. ama ben bunun icin cok mutluyum coco, ama keske boye olmasaydı demeden de duramiyorum tabi..... anladim, beni bitirdin ama ozgurlestin. hayat sana guzel, sakin sucluluk duyma, sakın duygusallik yapip benim geri gelmeme izin verme. Sakin ol Coco, ve kendini kotuluklerden sakın...
***
Kararini verdin, simdi bu ev, bu sutunlar, bu bahce derin bir sessizlige burunmus biraz sonra olacaklari bekliyor. Sen tum huznunle mermer merdivenleri tirmaniyorsun. uc adim da bir durup siyah cilali trabzanlari koyuya boyanmis tirnakli ellerinle tutuyor, bedenini hafifce geriye, asagiya cevirip bir elinle karnini tutuyorsun. kararsizlik yasiyor, hala kuruntulu davranislarina devam ediyorsun Coco. Bu sabitlesmis, takintili, herseyin iyi olacagi dusuncenden kurtulamadin gitti. Bu yalan yanlis, bu adice, bu kuralci dusunce tarzini yok etmek icin kararli davranip siyah beyaz ipek elbısenin içindeki bedenini yukari katlara yoneltmen lazim! Iyi gidiyor Coco, ben hala yanindayim, devam et. sana su an cesaret verebilmek benim su ana kadar yaptigim en iyi hareket olsa gerek. zaten bundan sonra hic bir yaptirimim olamayacak. en azindan son dakikalarimda senin isine yarayabileyim Coco, en azindan icice gecirdigimiz bu son saniyelerde hakkimda iyi dusunmeni saglayabileyim...
Bu guzel evin ucuncu katina ulastin Coco, artık dönüş yok.. holden sola donerek koridorun sonundaki, disaridan kule gibi bır goruntu vermesi icin yuvarlak mimariye sahip olan odaya giriyorsun. Yerler siyah beyaz karolarla bezenmis, odanin yuvarlak olan cephelerinde uzun pencereler, kapidan hemen girince sag tarafta kocaman bir somine mevcut. sominenin hemen onundeki iki buyuk yumusak mınderlı kırık beyaz renklı ıki koltuk odun atesinden gelen renkle ahenk icinde duruyorlar. Duvara dayatilmis siyaha yakın cevız agacı büfenin ustune asilmis uzun bir ayna bundan sonra yapacağın hreketi bekliyor.oda da kı ıkı beyaz koltuk, bır uzun kanepe ve küçük kahve masaları dışında bulunan tek mobilya olan büfeye yöneldin. işte benim son dakikalrıma yaklaştık. büfenin anaharını aynanın sol köşesınden arkaya elini sokup buluyorsun. dolap kapaklrı açılıp 4 çekmece sunuyor. sondan ikincisii açıp içndn zümrüt yeşili parlayan tırbişon benzeri bir aletı elıne alıyorsun. işte ruh söken de ortaya çıktı. bndan sonrası kolay dvam et coco, boyle devam et.
odunu bitmek üzere olan şöminenin önünde bir kaç saniye bakınıp kocaman koltuklardan pencereye bakanına oturuyorsun. elinde ruh söken, içinde hala ben, aklında hala bir umut var. neden bu kadar zor coco? sök bırak artık daha neyi düşünüyorsun? acı her dilde aynıdır.. ama hep anlamsızdır. canının yanacağını düşünme, büyük düşün, geleceğin için akıllı ol coco.
sarmaşıkların sonunda ki cıcek bahçesindeki kırmızı uçlu sar güller tüm myhoş ve davetkar kokularını saldı. tüm yaşanılan anlara ve modlara uygun melodiler bulundu. ıslık sesleri ve boguk çığlıkar eşliğinde serin bir yaz rüzgarı esti. emirler yazıldı ve uygulanmakta..
***
2 yazmadan duramayan var!:
OI! afiseyi yemisim!
utanirim ben ama kucugum daha focus atma..
ama ben sana demio muydum "bella bazen dusunduum seyleri tek cumlelik aciklamalarla yaziosun diye. al iste.. harp 2 kisi olur da da "hayat cok garip vapurlar felan" dan itibaren coco nun ruhu yazmis resmen..
telepati!
bişey olmaz, seni bilen bilir, bilmeyene de herhangi bir vecihesin :)
Yorum Gönder