O kadar çok şey karaladım ki aslında bu aralar.
Ama yazdıkları üzüyor insanı bazen. Öyle, tokat gibi.
Elim gitmiyor o yüzden. Somurtup oturuyorum bilgisayar karşısında.
Bunu da uzatasım vardı, uzatmayacağım fazla. Yayınlamaktan vazgeçesim vardı, ondan da vazgeçtim.
Bir şey diyeyim bari de boşa gitmesin...
Leyla ile Mecnun'un 48. bölümünde, konuk oyuncu Ceyhun Yılmaz'ın malum kafede bir sahnesi vardı "romantik haydut" İskender ile. İskender muhabbetin bir yerinde kalkıp gidince Ceyhun yalnız kalıyordu ve oturduğu yerde sırtını kaşımaya çalışıyordu. Murphy bu ya, sırtının en çok kaşınan yerine de kesinlikle yetişemiyordu.
Diyordu ki: "Şu an şurası kaşınıyor ve uzanamıyorum bile."
Kocaman gülümsedim, çünkü olmayan sırrımı yazarken benzer bir laf etmiştim...
http://bellatrixbegins.blogspot.com/2011/05/bir-srrm-olsun-da-dunyaya-soyleyeyim.html
İnsan beğendiği, sevdiği insanlarla bir aynılık bulunca öyle seviniyor işte. Sanki kendisinden öğrenmişler gibi.
Olsun.
Kafamızın küçücük bir dakika bile aynı şekilde çalışmış olması beni mutlu etmeye yeter.
Kalbim Unutmuyor
3 hafta önce
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder