... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

Elif Şafak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Elif Şafak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

kalbinin cephesi kadifeden

metus'a teşekkürler...

"Onun zayıfları tutmaya olan eğilimi sonradan gelişmiş değil, doğuştan. Futbol maçı seyrederken bile dayanamıyor, gidip kaybeden takımı tutuyor. Elinde değil. Kalbinin cephesi kadifeden. Bir de isim verdim bu karaktere: Yunus. Kimi insan Yunus gibidir, doğuştan haksızlığa gelemez. Sadece kendisine yapılana değil, bir başkasının uğradığı haksızlıklara da. Cız eder içi, burnunun direği titrer. Kavga görse bir koşu ayırmaya gayret eder. Kimi insan eldivensiz dokunur dünyaya. Sırf bu yüzden diken daha çok kanatır, ateş daha çok yakar."

Kıyıda köşede kalmış şeyleri sevdiğimi söylerdi eski sevgilim. Kara kediler. Brokoli. Koala. Schöller'in yoğurtlu dondurması (bunu okulda bir tek ben tüketiyordum).

Bir şeyi biri istemezse, benim isteyeceğim ya da en azından ona sempati duyacağım kesin gibiydi.


Kavga görsem ayırmayabilirim bak :) Hatta olsa da izlesek demişimdir onca kez. Ama başkasının uğradığı haksızlıklar için -gereksiz yere belki- sivrilmişliğim çoktur. Kötü anlamda sivrilmişliğim tabi, dilimi tutamayıp. Diken gibi.

Benim nasır olacağını sandığım şey, kadife miymiş meğer? Keşke kendimi, kalbimi Elif Şafak kadar romantik betimleyebilseydim...



(03 Kasım 2010, İstanbul)

Yazının tümü için buraya.

Güzdönümü

İlk defa mevsim normali, normal bir zamanda çıktı karşımıza: 1 Eylül'de mevsim aniden sonbahara döndü. "Omzumuza bi şal alsaydık" diye düşündüğümüz gün, bugündür. Sonbahar geldi beyler!

Dün gece uzun zamandır ilk kez odamda cam kapalı, üstüm örtülü yattım. Sabah kalktım, kapalı ayakkabı giydim, yine de ıslak saçlarım ve üstümdeki ince bluzla üşüdüm. Klimayı kapattım, çorba içtim öğlen, terasa çıktım ve bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda koşarak bir şemsiye altına girdim, kahvemi orada içtim köprüye karşı.

Sonra Elif Şafak "Nihayet yagmur. Istanbul'un en guzel halleri. Gunesli havalarda, asırı sıcaklarda yazılmıyor. Kelam ve ilham nedense gri gokyuzunu seviyor." dedi. Güzel laf. Baktım, blogu Ekim'de açmış, fakat ilkbahar-yaz Onurlu'nun tabiriyle "kudurmuşum". Benim aklım sıcakları sevmiş, kalbim Eylül'de kalmış.

Şimdi önümüzde iki ay var, yağmur çağrıştıran. Elif Şafak haklı mıymış, göreceğiz.

tarz mevzuu

Bir arkadaşımın gönderdiği bir yazıyı okurken, ikinci-üçüncü satırında anladım Elif Şafak'ın kaleminden çıkma olduğunu. Tarzını çok sevdiğim bir yazardır, o ayrı; ama okumamışımdır iki-üç kitap harici eserlerini, yazılarını da takip etmem üstelik. Ona rağmen ne çok yer etmiş içimde...

"İlerde kitap çkaracağım" gibi dertlerim olmadı hiç (sevgilim mafya babası/oğlu/veliaht prensi olup da beni o yüzden içeri almazlarsa, yüksek olasılıkla daha önemli ve insanlara daha çok faydamın dokunacağı işlerim olacak*)

Kullandığım kokunun hatırlanması gibi, bir şeylere izimi bırakmış, tarzını bulaştırmış olmak isterim. Henüz yapamamışımdır ama bir gün birileri "Bunu kesin bellatrix yazmış" desin isterim, çok isterim hem de...

Hani illa şahane şeyler yazmam, süper tespitler yapmam gerekmiyor bunun için; Elif Şafak olamıyorsam Gülse Birsel'in tarzı da yeter bana veya ne bileyim, To Love You More'daki kemanın hissettirdiğini hissettiremiyorsam insanlara, Hasret'teki de olabilirim, sorun değil.

(en son 14 kasım 2009, İstanbul)



* Mecburi not: İnsanlara iyi bir kitaptan daha faydalı olacak çok az şey var; ama ben yazacağım kitabın iyi olacağından emin değilim. Daha iyi yaptığım başka işlerle, görece daha az fayda sağlayacağım insanlara, olayım bu demek istiyorum. Bi' tarafınızdan anlamayınız :)
Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!