Kız, yanında kendinden de küçük bir kız daha getirip yandaki direktör odasına sokmaya kalktı; sonra korprıt firmada işe girenlerde doğuştan var olan bir hiyerarşi sezgisiyle olsa gerek, vazgeçip dışarı çıktı. Yanda bizi gördü, kendini tanıtma veya bizimle tanışma ihtiyacı duymadan şunu dedi:
_ Hukuk'ta staj yapacak yeni arkadaşı getirdim de, sanırım kimse yok şu an.
"Yok" dedik, "sen kızı bırak git, o bizim stajyerlerle otursun burada, avukat hanım gelene kadar."
Kendini tanıtma ihtiyacı hissetti sonra ("neden sonra" belki de daha iyi oturur buraya)
_ Ben İK'nın yeni asistanıyım. İşe başlayalı 1,5 hafta oldu (buçuğunu sayacak kadar az, evet) Memnun oldum.
Ortamdaki en kıdemli insan bendim:
_ Memnun olduk, klinik araştırmalar ekibiyiz biz de.
_ Ayyy klinik araştırmalar mı, umarım bir daha hiç karşılaşmayız!
_ Sen bilirsin.

_ Hayır yane klinik araştırma deyince hastane, hastalık, hep üzücü bir şeyler filan, kötü oluyorum.
Aynı ifadesiz suratla "sen" dedim, "bir ilaç firmasında çalıştığının farkında mısın?"
_ Farkındayım tabiy, hatta buraya girmek için çok uğraştım. Çok mutluyum, ^ihi^.
"Hayırlı olsun" dedim, daha ne diyeyim, "asıl bize hayırlı olsun" dedim içimden. Bu kız, bu geveze ve "şaka yapmıştır o canım" kız, şirketin tam orta yerinde duruyor. Bir pazarlamacı, satışçı, finansçı değil; hepsine aynı mesafede olması gereken bir yerde konumlanmış ve bunu bilmekten daha önemli bir işi -bence- yok.
Hep aynı kaliteyi korumayı başaran insan kaymaklarına, yavaş yavaş ama kocaman çapçaplı bir alkış...
1 yazmadan duramayan var!:
O kadar olmayacak bir ortamda ve halde sarsılarak gülüyorum ki şu an... ne diim Allah sabır verin kardiş!
Yorum Gönder