... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

Trabzon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Trabzon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

This is Trabzoooooon!

Ekran görüntüsünü ellerimle almasam, ben de inanmayabilirdim.

Balıkçı Dede

Kaçtır geliyorum Trabzon'a, şöyle haşır haşır dalga sesi duyarak bir balık yiyememiştim işten güçten zaman bulup da... Bilen bilir, damarlarımda kırmızı et akar aslında ama böyle fırsatları da kaçıracak değilim. Bugün işim erken bitti, taksiciden beni güzel bi balık yiyebileceğim bir yere götürmesini istedim.

Haftaiçi gündüz vakti; hava soğuk, yağmurlu; ortam loş ve bomboş! Bir porsiyon barbun, bir de salata söyledim. Mısır ekmeği önden geldi Allahın emri kabilinden... Arkada da gözünü sevdiğim sanat müziği çalmakta, "gönül kapım açıktır / çalmadan gir içeri". Bi' tek de rakı söylesem sofram tamamdı aslında ama o kadar romansı tek başıma kaldırabileceğimden emin olamadım. Görev başında içmedim, diye çevirebiliriz de.

bluetooth arızası giderilemediği için yine bir temsili resim ile devam ediyoruz, ama merak edecek bir şey yok; zira benim çektiğim resim de bunun aynısıydı.

İşinin nesini seviyorsun diye sorana, işte bunu, derim, ofis dışında olduğum zamanlarda kırk yılda bir de olsa, bana nefes alma imkanı sağlamasını. Tabi ki evimde içmeyi tercih ederdim şu kahveyi, sekiz buçukta kalkacak uçağımı beklerken içmek yerine ama napalım, derler ya kaderde varsa düzülmek, neye yarar üzülmek diye; biz de keyif almaya bakıyoruz işte.

Mutluyum bugün yahu :)

Memleket nire?

Memleketin olduğunu sadece nüfus kağıdının arkasındaki kütük kaydından bildiğin bir yerde, soyadının sana normalde kapalı olacak kapıları açması değişik bir kafaymış.

Ben İstanbul'da doğdum, babam da öyle; ama gelin görün ki 70 yıllık "eski İstanbullu"ların İstanbullu kabul etmediği bir aileyiz. Gerçi ben de olsam uzaktan bakınca bizim aileye, bir düşünürdüm: Dede Trabzonlu, babaanne Rizeli, anne tarafı Bartınlı - Karadeniz ufak ama sarmış dört bir yanımı!

İş için gittim Trabzon'a hayatımda ilk kez. İkinci gidişimde bir şey çözmeye çalışıyorum, her zamanki kağıt işlerinden ya da "hocam şuraya bi harf eksik yazmışsınız"dan biraz farklı bir iş. Birilerini ikna etmem gerek; ya da en azından kendimi dinletmem gerek. Araştırıcım aradı, "arkadaş geliyor" diye haber verdi karşısındaki müdüre, adımı da söyledi.

Gittim, kapıyı çaldım. "Merhaba, şey için gelmiştim..." demeden "Gel bakalım K..." dedi adam. Önce afalladım; neden hanım değil, neden adım değil de K? Soyadımla anılmaya alışkın değilim. "Sen Trabzonlu musun?" dedi adam, evet dedim. Belki de bir şey umarak dedim, ne bileyim, babamın kütüğü değiştirmemesinin kardeşimin askerde batıya çıkması umudundan daha somut bir işe yaramasını istedim. Öyle de oldu. Sempati kazandım.

Dünya insanı olmak iyi de, bir yere ait olmak da güzel be...

(23 Şubat 2010, Trabzon)

Bir yere ait olmak dedimse... Ben İstanbul'a aidimdir. Çekip gidemediysem İstanbul'da yaşamak için gitmemişimdir. Memleket Trabzon da olsa, ev, kalbin attığı yerdir.

Günün neşesi: Concon'u çağrıştıran taksici amca

Trabzon bugün çok güzel, çok ferah kokuyordu!

Trabzon'a ilk kez iş sebebiyle gitmiş biri olarak memleket muhabbetine girmeyeceğim (ve tabi ki seni daha çok seviyorum İstanbul. Aman bi kıskanma be!) ama çok ferahtı, belki ben ferahladığım için bana hava öyle gelmiştir.

Taksiciler de pek şen şakrak Trabzon'da, bir konuşmaya başladılar mı karşılarındakini kesinlikle konuşturmuyorlar -ki ben çok sinir olurum-, buna rağmen neşe doluyor insan onların muhabbetleriyle. Bugünkü taksici, beni bi değişik güldürdü ama :)

Amcam, kızını aradı; bir yerden mi alacakmış neymiş (sonra uzun uzun anlattı ama hepsini dinleyemedim). Konuştu konuştu, sonra "Tamam kızım, taam hadi boaybay, boaybay, boaybay" dedi ve kapattı! Şimdi bu "boaybay"ın nasıl bir şey olduğunu bilmeniz için, Beyaz Show'un şöyle 2-3 yıl önceki tiplemelerini birazcık biliyor olmanız lazım. Şu solumdagörmüş olduğunuz concon tiplemesi vardı ya, işte o böyle telefonu kapatırken en az bir kere boaybay derdi. Ehehe :)

Bi de link vereyim, ahanda verdim, iyice beyniniz sulansın. Benim sulandı, sizinki de sulansın bana ne :)
Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!