... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

Hüzünlü Gana


Şimdi size bilmediğiniz ve/veya fotoğraflardan filan her şey süper göründüğü için tahmin etmediğiniz bir şeylerden bahsedeyim: Gana mutsuz bir ülke. Herkes şarkılar söylüyor, dans ediyor, içiyor, eğleniyor; görünürde herkes neşeli ama yüzlerine bakınca anlıyorsunuz mutsuz olduklarını. Çünkü herkes sevgisiz. Hapis. Ama bu kez yabancılar, beyazlar, batılılar tarafından değil, kendi kendileri tarafından tutsak edilmişler. 

Seviyorlar ama görgü, saygı, din falan filan adı altında baskılanmış saçmasapan ilişkiler yaşıyorlar. Bırak halk içinde öpüşmeyi, sevgililerinin elini tutup sokakta yürüyemiyorlar bile. Herhangi bir sevgi gösterisinde bulunamıyorlar, çünkü ayıp. Ancak yan yana yürüyebiliyorlar yolda, ya da mesela bir lokantada karşı karşıya oturabiliyorlar iki arkadaş gibi; gibi diyorum, çünkü arkadaşlar yapamıyor bunu. Kızlarla erkekler arkadaş olamıyor burada.

Abarttığımı sanıyorsunuz ama bu yazdıklarımın hepsini Gana'nın yerlilerinden dinledim ben şaşkınlık içinde. "Ama ben dışarıda kızlı erkekli gruplar gördüm?" dediğimde gülüp, "o kızlar mutlaka gruptan birileriyle birliktedir" dediler. Bunları dinledikten sonra etrafa daha dikkatli baktım, gerçekten de öyleydi. Korktum biraz, ne yalan söyleyeyim. Karşı cinslerin arkadaş olamadığı her yer biraz korkutucudur benim için; bu kendi seçimleri olmasa bile.

Öte yandan, cinsel ilişkiye başlama yaşı küçük, AIDS'in ya da cinsel yola bulaşan hastalıkların görülme oranı yüksek, seks işçilerinin sayısı inanılmaz fazla; bu kadar baskılanan bir toplumdan başka ne beklenebilirdi ki zaten?

Tüm bunları çok fazla dışarıya vurmamalarının tek sebebi unutmayı ya da bilmemeyi tercih etmeleri gibi göründü bana. Ne elde edebileceklerini ya da başkalarının nasıl yaşadığını bilmedikleri için hayatlarından memnun oldukları gibi, bu durumu da görmezden gelmeye ya da normal addetmeye alışmışlar. Bu yüzden, insanlara mutsuz yerine hüzünlü demek daha doğru olacak belki de... Suyun, elektriğin, düzgün bir yolun dahi olmadığı köylerde insanlara sordum bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını. Beş on dakika düşündüler. Ben ilk dakikada on şey sıralamıştım kafamda; onların aklına "evde tuvaletimiz ya da el yıkayacak bir yerimiz yok" demek bile gelmedi. Epeyce düşündükten sonra ancak, "telefonun çekmemesi işimi zorlaştırıyor" dedi bir sağlık çalışanı. Bu kadar. Bahsettiğim "ignorance is bliss" seviyesi bu; ve bu cehalet değil.

Böyle yaşayan insanları kolay kolay mutsuz edemezsiniz belki. Hayatlarından bizim ettiğimiz kadar sık şikayet ettiklerini duyamazsınız. Doyabildikleri ve sağlıklı oldukları sürece keyifleri yerindedir. Lakin en temel insani ihtiyaçlarını, sevgiyi, teması esirgeyerek gözlerine hüznü yerleştirebilirsiniz, işte burada yapıldığı gibi.

Çocuklar hariç, onlar olan bitenin farkında olmak için çok küçükler çünkü. Nasıl neşeli, nasıl canlar... Hiç büyümeseler keşke.




05 Ekim 2015 Kumasi, Gana

0 yazmadan duramayan var!:

Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!