... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

"Gezi"

Tırnak içinde başlığı attım, öyle bakıyorum ekranın suratına.

Yine olmadı. Aslında yapmaya çalıştığım şey, daha önce hiç olmadığım bir ruh halinde karman çorman karaladığım 31.05.2013 anılarını temize çekmekti. Sadece ruhsal bir karışıklık değil çünkü dediğim. Ben bile zorlandım kendi elyazımı okurken.

Sonra da birkaç açıklama yapayım dedim ama şimdi söyleyebileceğim bir şey yok. Her ne olduysa, olması gerekiyordu ama o çocukların, gençlerin ölmüş olması beni mahvediyor. Berkin'in hala uyanmamış olması beni mahvediyor. Behzat Ç'nin film setinde atılan gaz (sis) bombasının görüntüsü bile beni mahvediyor. (Halbuki film o. Ama işte.) İnsanlar nasıl çıkarttılar o kadar kitabı birdenbire, ben şurada iki satır açıklama yazamıyorum çünkü hala gördüğüm, hatırladığım, düşündüğüm her şey beni mahvediyor. NTV Tarih'in basılmayan sayısının kitap yapıldığını gördüğümde gözlerim doldu metroda, ağlamak için eve kadar bekledim de neyse.

Gezi: Bizim bir daha yaşamayacağımız bir kutsal direniş. Böyle bir anlam kaymasının emsali yoktur başka ve bu öyle bir ovaya 1071 tane Alparslan toplayıp, ceplerine 3-5 lira koymakla elde edilebilecek ya da kıyaslanabilecek bir an değil. Biz bilmediğimiz bir şeyi hatırladık. İnsan bilmediğini hatırlar mı? Hatırlıyormuş işte.

"Onlar çatışmıyorlar, var olmak için direniyorlar."
(Behzat Ç.)

Bazen eski günlüklerimi okurken "ben bunu yazdığıma göre hissetmişimdir" diyorum, "nasıl bir şeydi acaba?" Üstünden yeterince zaman geçtiğinde bazı şeyler hiç yaşanmamış gibi geliyor. Bazı duygular. Ben mesela hatırlıyorum 2004 Mayıs'ındaki o çok mutlu olduğum anı. O an gözümün önüne geliyor, ama bir şey hissetmiyorum. Aradan yeterince zaman geçsin, insanın unuttuğu ilk şey hisleri oluyor. Hislerin düşüncesi kalıyor sadece. "Ben aşık olmuştum." Hani, nerde? Yok. Belki de aşık olmamışımdır?
Belki mutlu da olmamışımdır hiç?

Bana sormayın artık ben otorite değilim.

Ne kadar var olabildik bilmiyorum. Var olamadıysak da faturayı Gezi'ye kesmemeli ya. Bir şey için savaşmaya -belki-, kendimden başka bir şey düşünmeye -kesin- ihtiyacım vardı benim. Dört elle Gezi'ye tutundum. En çok ihtiyacım olan şey de belki "onlar dışarıda. onlara bir şey olursa ben zaten sıçmışım." demekti. Diyebilmekti.

Nasıl bir şeydi, bak, yine unuttum.

0 yazmadan duramayan var!:

Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!