Oturduğum yerde aniden gözlerim dolunca ne yapacağımı bilemeyip "27 yıldır olmayan alerjim mi çıktı benim acaba ya" diye yüksek perdeden konuşarak gözleri kurulamaya girişmekten,
(Evet, 27 demeye alıştırıyorum kendimi.)
Hiçbir zaman istediğim yanıtları alamamaktan,
Kesip atılmaktan ama kestirip atamamaktan; kendimi kısıtlamaktan, kendime işkence etmekten,
Kalkıp gitmeye üşenmekten,
Sadece rüyamda kavga edebilmekten, sadece rüyamda insanların utanmasından, üzülmesinden, yüzlerinin kızarmasından,
Gecenin bir vakti evden çıkıp maç izlemekten, o da yoksa ntv spor izlemekten, yoksa futbol muhabbeti yapmaktan, yoksa muhabbet etmemekten; son tahlilde sıkılıp başka şeylerle ilgilenince teknolojinin, telefonun, şunun bunun kulu kölesi olmakla itham edilmekten,
Her gün aynılıktan, boşluktan, zevksizlikten, arabasını otoparkın yarısını kaplayacak şekilde park eden insanlardan, cıvcıvlı müzikten, işimden gücümden, CIP salonlarından, sabah 5'te çalan alarmdan, arabadan aşağı sigara kutusu atan şöförden, taksicilerden ve tekrar başlayan Akasya Durağı'ndan, polislerden ve hala devam eden Arka Sokaklar'dan, aynı gün bir diziyi ikinci kez izlemekten, herkes uyuduğunda uyanık olmaktan, bahardan, bir anlamı olmayan erguvandan, KYK'nın geri ödemesinden, otomatik ödeme talimatlarından...
(bitmiyor)
Ben birkaç istisna hariç her şeyden ve herkesten
NEFRET EDİYORUM.
Öğrenemedim, hala öğrenemedim sabah nerelerde güzel uyanılacağını.
O yüzden kucaklanmıyor bu bahar belki de.
(Kendi kendine tokat attığın görülmemiş şey değildir bellatrix. Ağlama diyorum sana.)
Bahçelerde Börülce
1 yıl önce
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder