... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

haklı ama işe yaramaz gurur parçacığı


Bugün, pek adetim olmayan bir şey yaptım: Feysbuka girip, bir adamın fotoğraflarına baktım. Aslında ben bir tanesine tıkladım, başka albümler çıktı falan filan ama neyse ne, sonuçta kendimi durdurmadım. Adamın iki (sadece iki) fotoğrafında elinin (sadece elinin) duruşuna bakarak gidip bir kadına vardım. Ne kadınlar gördüm herkesin yırtık kotla, ütüsüz tişörtlerle gezdiği yerde topuklu ayakkabıyla geziyorlardı ve böylece dikkat çekiyorlardı, ne kadınlar gördüm sarışınlardı, ne kadınlar gördüm hep falanlardı filanlardı. Ben bu kadının feysbuktaki süslü püslü şeker kız fotoğraflarının, adam tarafından beğenilmiş olacağını biliyordum. Haksız da çıkmadım.

Sonuç: Üzerinde hiçbir hakkım olmayan adamdan (insan hakkını kendisi yaratır geyiğine girmeden), hakkında hiçbir şey bilmediğim bir kadına ulaştım. İlişkilerinin boyutu hakkında hiçbir fikrim yok. Adamın tarzını az çok bildiğimden, girip profil tarumar etmesinin ne demek olduğu konusunda bir fikrim var. Bunun elle tutulur hiçbir anlama gelmeyebileceği veya geldiği anlamı uzun süre götürmeyeceği ile ilgili de bir teorim var (buna belki başka bir yazıda, yine bu adamdan bahsederken gelebiliriz). Bir de, elimde haklı ama işe yaramaz bir gurur parçacığı var: Ben bir kadın olarak içgüdülerimde ekseriyetle haklı çıkıyorum.

Erkeklerin anlamadığı ve belki de sadece bariz olana odaklandıkları için hiçbir zaman anlayamayacakları bir şey bu: Beden dili konusunda kitaplar hatmetmemiş bir kadın bile, onların ufacık bir hareketinden, bir saniyeliğine birine bakmalarından veya duruşlarından, neye veya kime meylettiklerini anlayabilir. Bundan uzun süreli sonuçlar çıkarmak doğru, adamı bir şeyle suçlamak mantıklı olmayabilir, bunu unutmamak gerekir. Sadece orada bir his, bir çekim vardır ve işte bunun üstüne gidip gitmemek tamamen kadına (ve erkek tarafından paranoyak addedilmeyi ne kadar istediğine) kalmıştır.

Sevgili dilcund, "her paranoyak kadının arkasında onu aldatmaya meyletmiş bir adam vardır." der. Tersi doğru olmayan bir önermedir bu: Arkasında onu aldatmaya meyletmiş bir adam olmayan pek çok kadın da aynı paranoyaya sahip olabilir. Kaldı ki, ben bu sezgi, içgüdü veya NiveusP'nin deyimiyle "içdürtü" halini paranoya olarak tanımlamıyorum. Elle tutulmadan sezilebilen, gözle görülmeden anlaşılabilen, olsa olsa soyut diyebileceğimiz bir olguyu yok sayma çabası gibi buna paranoya demek. Ve bu sözcük lügata erkekler tarafından sokulmuş gibi. Bu yazdıklarımı önceden Twitter'da özet geçtiğimde bana sadece kadınların hak veya en azından yanıt vermesi de bunu gösteriyor. Kadınların birbirini anlayışı da erkekler için bir şey ifade etmiyor. Bu, onlara o kadar uzak bir konu ki...

Ekseriyetle hislerinde haklı çıkan biri olarak söyleyebilirim ki, bu haklı ama işe yaramaz gurur parçacığı bize üzüntüden başka bir şey getirmiyor. Acaba öyle mi, acaba böyle mi diye içimizin kemirildiği ile kalıyoruz. Bilmek istemediğimiz şeyleri bilir, görmek istemediklerimize tanık oluyoruz. Düşeceğimizi bile bile üstüne gidiyor, o açtığımız lanet gelesice feysbuk sayfasını kurcalamadan kapatamıyoruz.


"Ben bugün -yine- şuna kani oldum ki bir insanı görmek, görmemek filan değil sıkıntı: İki tarafın da feysbuk hesabı olduğu sürece o iş kaldığı sürüncemede lastik gibi uzuyor. Hay bin kunduz, elin gidiyor bir kere başharfine basıveriyorsun, işte karşında: Ne yapmış, ne etmiş, neyi ve malesef kimi beğenmiş, nereye gitmiş, neler çekmiş (fotoğraf babında), ne yazmış vesaire vesaire. Ona da bakayım, buna da, aman da ellerine sağlık, vay be ne yetenekler varmış sende, derkeeeen; "işte ben bu bakışı seviyorum" veya "yav ne komikmiş, yirim!" diye düşündüğün anda hooop başa döndün demektir, kitlenir kalırsın bilgisayar başında."

(Feysbuk a.q!, Nisan 2010 - demek ki her şey hep aynı)



Demem o ki, ortaya kuyu varsa ve yandan geçiyorsak, sevgili erkekler, size azıcık da olsa değer verdiğimiz içindir. Bizi anlamasanız da, sizi anladığımızı, fark ettiğimizi, daha kısa sürede daha iyi tanıdığımızı bilin, bu da yeter.



1 yazmadan duramayan var!:

o "paranoyak" kelimesini erkeklerin yakıştırması olarak yazmıştım ben de. ne de olsa yaptığımız en ufak "intense search"de ve bunu en ufak dillendirişimizde "paranoyak" damgası yemiş kadınlarız biz.ha, daha sonra söylediğimiz, söylemeyip yalnızca yoğun olarak hissettiğimiz, hatta belki çok çok ufak bir kıymık gibi bize batan ne varsa doğru çıkar, o ayrı.

 
Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!