... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

Mutluymuş çünkü.

belli bir isim ve mesleğe sahip adamların laneti var üzerimde.


"Hayırdır, böyle bir olayımız mı vardı bizim?"

Pek Chandler Bing-vari bir yaklaşım, ama insan merak ediyor aniden biri tarafından öpülünce. Böyle bir olayımız mı vardı, yani biz normalde öpüşen insanlar mıydık ya da böyle bir olasılık içinde miydik?

"Yoo." Aslında yoktu. "Sen her şeyi planlı mı yaşarsın?" dedi adam. Genelde evet, planlı demeyelim de, bir kalabalıktan arta kalınan ilk anda, gördüğüm ilk dudağa yapışmazdım. Bir dudağa yapışmam için de, ne kadar sarhoş da olsam, içeride dönen bir şeylerin olması gerekirdi, sırf dürtülerimle ilerlemezdim. Hele de bu kadar dedikoduya batmış bir ortamdayken.

Ama iyi öpüşen adama karşı koymak oldukça zor, hele de sarhoş ve tahammül sınırlarınıza basmamaya çalışan biriyseniz. Karşı koymak gereken bir durum da yok, hesap verecek kimseniz olmadığı ve kendinizle bir hesabınız olmadığı sürece...

Tam o sırada telefon çaldı işte. Adam kalktı, telefonu aldı "eşim arıyor" deyip balkona yürüdü. İçimden "NE?" dediğimi duymadı, yüzümü de görmedi "uyumadım canım..." diye konuşmaya başlarken.

Birkaç dakika sonra geri geldi adam, ben tavana gözümü dikmiştim. Sakince "sen evli misin?" diye sordum, "evet" dedi noolmuş evliysem veya bilmiyor muydun sanki, der gibi bir ses tonuyla. Saçmaladım bundan sonra, girdiğim şoka veriyorum. "Kaç yıldır?" dedim (8), oysa bana ne bundan. Bana ne herhangi bir şeyden; mesela karısını daha önce aldatıp aldatmadığından (evet), hatta karısının ne iş yaptığından (evlendikten sonra işi bırakmış, yani ev hanımı, tam düşündüğüm gibi), ve dahi neden evli olduğundan bana ne, değil mi ama?

(Mutluymuş çünkü. Evli olmasının sebebi bu: "Mutluyum.")

Neden yüzük takmadığını ise hiç sormadım.

Kalktım yerimden, biraz zor oldu kabul, çünkü ne yaptığını bilen adama karşı koymak oldukça zor. Yine de kalktım. "Yarın kalktığımda kendimle yaşayamam" dedim, adamı öptüm ve balkon demirinden bahçeye atladım.

Bu iki oldu. Yalnızlıkla, takriben bir yıl önce sınanıp yenildiğimi sanıyordum oysa. Güreşe doymamışım demek ki. Yazacak çok şey var bununla ilgili; bir erkekten temel beklentimizin AIDS olmaması veya evli olmaması oluşundan girip, benim nasıl da insanları hiç sallamadığım ve bu sebeple tanımadığıma, evli erkeklerin yüzük takmama kurnazlıklarına, mutluluk kavramına; kadının erkekten başarılı olmaması gerektiği gibi, altın günü kişisi de olmaması gerektiğine, kadınların kaşar statüsüne geçme sürecini gün be gün nasıl da anladığıma veya tüm bunları yaşadığımın ertesi günü beni düşündüğünün yarısı kadar umursamadığını her hareketiyle belli eden bir adamın (güya) şakalarıyla neden eğlenemediğime değinebilir; erkeklere, kendimize veya talihimize küfrederek yazıdan çıkabiliriz.

Hepsi mümkün, ama istemiyorum. Bu yazıya, pek uygun olabilecek bir şarkı veya bir resim iliştirmek bile istemiyorum hatta. Bir an önce bitiresim var bu zavallı hikayeciği.

Ettiğim küfürler arasında kaybolmayan tek bir şey vardı benimle ilgili: Neyse ki balkon demirinden atlayıp gidecek cesaretim var hala.

Tahammül sınırlarım içinse aynı şeyi söyleyemeyeceğim.


2 yazmadan duramayan var!:

"mutluyum"muş! "yemimi suyumu eksik etmiyor ve işe bir gün bile ütüsüz gömlekle göndermedi" dese ya. net olsun, ciğerimi yesin. hepsi palavros.

 
Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!