Erce'ye,
O kadar kolay ki şu an panik olmak. İstemediğim garantili hayata geri dönmekle, alıp paramı çıkıp bir daha ilaç isimlerini sadece eczanelerde göreceğim bir hayata cüret etmek arasında kalıyorum. Gecenin bir yarısında bundan sonra özel sigortam olmayacağını düşünerek uyanıveriyorum. Yine gecenin bir yarısında kafama esip de tee nerede oturan arkadaşımın yanına gidemeyebileceğim geliyor aklıma. Bunların ne kadar önemli olduğunu -güya- tartıp, önemsizleştirmeye çalışıyorum. Diğer alternatiflerden ve onları kullanan diğer insanlardan örnekler buluyorum kendime. Bir teklifi reddederken içimden "ikinci bir teklif göndermezlerse olay benden çıkmış olur" diye kısmet pazarlığı yapıyorum. Gördüğüm her şeyi, içten içe istediğim şeyin bir işareti sayıyorum. Okuduğum her alıntıyı. O kafayı yakaladığımda kaybetmemeye çalışıyorum. "Sikerler kariyerini" diyorum. Kefenin cebine CV'mizi mi koyacağız, diye düşünüyorum. Kurnazlık yapıyorum. Tabi aslında hocayı değil, sadece kendimi kandırıyorum.
Belirsizlik sevmiyorum. Hiçbir belirsizlik benim yüzümden orada olmasın istiyorum (sürekli bir yanıt arayışım da bu yüzden, bir şeye hakkım olduğunu düşündüğümden değil).
O kadar kolay ki şu an panik olmak. Ama dönünce, lazım gelirse beraber karalar bağlayacağımıza söz verdiğim bir dostum var.
O yüzden, panikleri ikinci bir emre kadar erteliyorum.
22 Kasım 2015
Kumasi, Gana
0 yazmadan duramayan var!:
Yorum Gönder