... yazı kalır.

bellatrix begins: batman gibi değil, anka kuşu gibi!

Açık ucu olan var mı?

Beni aramayı sormayı aniden kesen bir adama ilk kez "noldu?" diye sormadan duruyorum. Bunun başıma geldiği 98934801 defada hep bir şey mi oldu diye meraklanmış ve illa ki karşımdakinden "klasik erkek dengesizliği işte" gibi ya da bu gerzeklik seviyesinde bir yanıt almayı bilmiştim. Bilmiştim de bir şey mi olmuştu? Yoo. 

I need closure.

Bu sefer sormadım. Sormadım ve günler geçti. Umursamayacak kadar cool ya da meraklanmayacak kadar kalabalık olamadığım için, bunu kendim için bir sınav olarak görmeyi tercih ediyorum. Hiç sesimi çıkarmıyorum. Bu kez acayip kararlıyım. Zaten olmamış bir şeyin kapanışını yapalım diye tutturmayacağım bu kez.

Değişikmiş bu. Böyle mi yapıyorsunuz, böyle ucu açık mı bırakıyorsunuz işleri, marifet bunu yapmakta mı? Bir yalnızlıkta boğulmamak için, kapıyı pencereyi bu adamların sızabileceği kadar aralık bırakmakta... Sen haklısın dedirtmemekte, borçlu hissettirmemekte ve her daim müsait olmakta...

Böyle şeyleri asla beceremedim, böyle sınavları, oyunları... Becermeye çalışmadım, istemedim, bunu hem kadına hem erkeğe hakaret olarak gördüm, hala da öyle görüyorum. (Çok sevdiğim erkeklere yakıştıramadım bu sığlığı;; hatta daha ne sığlıklar yakıştıramadım ama hepsi birer birer karşıma çıktı zaman içinde.) Bunları yapmayı reddettiğim için de kendimle ufacık gurur duyuyordum, hala da biraz duyuyorum ne yazık ki. 

Ben çok komiğim, çok zekiyim, bana çok gülüyorsunuz ama öbür kızı kovalıyorsunuz sonunda. Hem de daha iki üç kez görüşmüş halinizle, hayatınızı onun etrafında şekillendiriyorsunuz. Neden? Bilmiyorum. Sonra da gelip bana anlatıyorsunuz bunları, anlatıyorsunuz ama yine de anlamıyorum vallahi. Çünkü bunları ben yaşamıyorum. Anlattıklarınızı Sex and the City dizi finali izler gibi dinliyorum. İnanmıyorum çünkü. İnanamayacağım kadar çok yalan dinledim. Bir erkek bana "mutlaka görüşeceğiz tekrar" deyince "evet, tabi ki" diyorum. Çünkü nasılsa konuşmayacağız tekrar. Bir erkek beni öptüğünde fazla bir şey hissedemiyorum çoğu kez, çünkü ardından, beş dakika önce tanıştığı bir kızla üçlü yapmayı teklif ediyor bana. O denli önemsiz oluyorum birdenbire.

Bunlar hep oldu, bu insanların bir kısmını hala seviyorum, hala önemliler benim için. Belki geri döndükleri, ya da zaman zaman yanımda olabildikleri için; ya da sadece ben bunları sineye çekecek kadar yalnız olduğum için... "En azından dürüst" diye bir züğürt tesellim var. En azından dürüstler. Güveniyorum onlara; başka tür güvenler çok zor kazanılacak olsa da, en azından yalan söylemediklerine güveniyorum. En azından. 

Yani hiçbir fikrim yok şu an ilişkilerin nasıl başlayıp yürüdüğü konusunda, geçenlerde bunu söylediğim bir arkadaşım "senin daha önce erkek arkadaşın oldu ama, ne kadar farklı olabilir ki?" gibi bir şey dedi. Evet oldu, ama o zamanlar açık uçların prim yapmadığı, birini seviyorsak söylediğimiz, bir esprinin karşımızdakini kalbinden vurabildiği, zekamıza hayran bırakabildiği zamanlardı. Biri elimizi tutunca acaba neden tuttu diye düşünmüyorduk. Olmayınca da olmuyordu, insan gibi acımızı çekiyorduk. Şu an ise dışarısı hayvan mezarlığı gibi görünüyor gözüme.



İyi bir şey mi sanıyorsunuz gereğinden fazla hissetmeyi? Siz bunu düşünedurun, birkaç gündür etrafta dolaşan "kadınlar şairleri sever ama müteahhitlerle evlenirler" cümlesinin erkek versiyonunu düşünüyorum ben de bu arada. 
İlk bulan öbürlerine haber versin.



3 yazmadan duramayan var!:

Basit. Erkekler zeki kadınları severler, aptallarıyla evlenirler. Devamı da lazımsa; erkekler karıları aptal diye boşanır, başka aptal kadınlarla evlenirler.

 

Öyle bir laf var ama erkeklerin zeki kadınları sevdiği doğru değil ki.

 

Zaten dogru demedim ki..

 
Related Posts with Thumbnails

bencileyin

Fotoğrafım
iyiyim, kötüyüm, mutluyum, mutsuzum, güzelim, çirkinim - herkes kadar. çok şey bilir, her şeyi hatırlarım; çöp beyinliyimdir. bana alttan bakarsanız bir tanrı görürsünüz (temsili). müzik dinlerim, sadece yalnızsam veya sarhoşsam bağıra bağıra eşlik ederim; yoksa insanları düşünürüm aslında. ve severim. insanları severim; bazı insanları daha fazla, bazılarını çok çok fazla, boyumdan büyük severim. sonracıma, okurum. bir de yazarım; iyi, kötü, mutlu, mutsuz, güzel, çirkin - herkes kadar.

basılı materyalin hastasıyım!

read the printed word!